Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun dağılmasına ilişkin Anadolu Ajansı (AA) muhabirine konuştu.
Anayasa Mutabakatı Komisyonu, dün yapılan 5 saatlik toplantı sonrasında TBMM Başkanı İsmail Kahraman'ın “Komisyon nihayete erdi” demesi sonrası dağılmıştı.
Türkiye'nin gerçekten demokratik, çoğulcu ve barışı tesis etmeyi kolaylaştıracak bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirten Bilgen şunları söyledi:
‘Geniş uzlaşma ile anayasa yapılmalı'
“Biz daha yapım yönteminin tartışıldığı bir toplantı olarak görüyoruz bu ortamı. Henüz yapım yöntemi ile ilgili tartışma tüketilmeden içerik ile ilgili gerekçeyle komisyonun dağılması kabul edilebilir bir durum değil. Bundan sonrasına dair bir yeni iradenin gelişmesi gerekiyor.
“Biz en geniş uzlaşma ile anayasa yapılmasını arzu ediyoruz. İçerik ile ilgili düşüncelerimiz farklı olabilir ama yapım yöntemi konusunda toplumsal katılıma da açık bir mekanizma kurulur ve siyasi partiler bu konuda dayatmada bulunmazlarsa sivil siyasetin bu yönde zaten gecikmiş olan sorumluluğunu yerine getirmesi mümkün olabilir.
“Masanın tekrar kurulması konusunda yapım yöntemi ile ilgili nasıl bir formülün gelişeceği bence belirleyici, eğer CHP'nin tavrı ilk dört madde ve başkanlık ile ilgili idiyse, gerçekten öyleyse biz her şeyin konuşulmasını, her şeyin tartışılmasını demokratik bir anayasa yapımı açısından önemsiyoruz ama bizim açımızdan ortamın anayasa yapmaya, anayasayı tartışmaya uygun hale getirilmesi içerik tartışmasından daha önce geliyor.”
‘Kapıyı kapatmıyoruz ama içerik de önemli'
“Biz (AK Parti'ye) kapıyı baştan kapatmıyoruz ama gelecek önerinin teklifinin nasıl olduğu, ne içerikte olacağı şüphesiz önemlidir, belirleyicidir. Biz anayasanın herhangi bir boyutunu tartışma dışı bırakmayı demokratik bir yöntem olarak görmüyoruz.
“Başkanlığa karşı olmamızla tabular oluşturmayı birbirinden ayırt etmek gerektiğini düşünüyoruz. İçerikte biz karşıyız ama anayasanın ‘şurası konuşulmaz burası tartışılmaz' dediğinizde o zaman bir uzlaşma çıkmaz zaten, anayasa yapmaksa zaten siyasetin uzlaşma becerisi ile ilgilidir.
“Elbette bizim önceliklerimiz, bizim önerilerimiz farklı ama anayasanın tümü üzerinde ve yeni bir siyaset yeni bir ruh esas alınmadığı takdirde buna yeni anayasa denilemez anayasa değişikliği denir ancak biz bir değişiklik değil bir mantık, bir çoğulcu felsefe, kapsayıcı barışa katkı sunacak bir genel yaklaşımın yeni anayasaya egemen olması gerektiğini savunuyoruz. Bunun da model tartışmasından önce geldiğini düşünüyoruz.”/imc