IŞİD'in Suriye ve Irak'ta hakimiyet kazanması, komşu devlet İran'ın çıkarlarını tehlikeye düşürdü. Suriye'deki iç savaşın da patlak vermesiyle tehlikeye giren 'Şii Hilali'ni yeniden parlatmak için harekete geçen İran, bu iki ülkede kendi hesabına çalışan silahlı örgütlere desteğini artırdı. Musul'un IŞİD tarafından işgal edilmesinin ardından çalışmalarına hız veren Tahran, Irak'taki proksi örgütlere bir yenisini ekledi: El Horasani Tugayı.
NECEF-KERBELA-BAĞDAT
9 ay önce kurulan ve tıpkı Mehdi Ordusu ile Bedir Tugayları gibi gelişmiş silahlarla desteklenen bu tugay, şaşırtıcı şekilde 2 ay gibi kısa bir zamanda tüm askeri ve siyasi teşkilatlanmasını tamamladı. Kırmızı çizgilerini "Irak'ın Ramadi'ye girişini engellemek, Necef-Kerbela-Bağdat'ı korumak ve Irak'ta IŞİD'in kökünü kurutmak" olarak açıklayan bu tugay, Irak sünnilerinin 'katliam' korkusuyla izlediği Tikrit saldırısında da aktif bir şekilde çatışıyor.
DEVLET GİBİ KURGULANDI
İranlı General Hamid Takhavi, bu örgütü koordine etmek için geçtiğimiz yıl sonunda Irak'ta bulunduğu sırada öldürüldü. Takhavi ve ekibinin arazide Horasani militanlarına kaleşnikof eğitimi verirken çekilmiş görüntüleri daha sonra örgüt tarafından yayınlandı. Bu örgütün karargahı Bağdat'ın doğusunda bulunuyor. Örgüt tıpkı IŞİD gibi 'devlet yapılanması' olarak kurgulanmış durumda. Örgütün bakanları ve parlamenterleri de bulunuyor. Örgütün lideri Seyid Ali Yaseri, kasım ayında Diyala'da bacağından vurulduğu için koltuk değnekleriyle yürüyor. Reuters'e konuşan bir Iraklı şii yetkili, Horasan Tugayları ile diğer şii örgütleri "Tahran'ın oyuncağı olmakla" suçladı ve ekledi: "İran silahları ve mühimmatına bu kadar kolay erişebildikleri için güçlüler."