Türkiye'de çatışmaların yoğunlaştığı kritik bir süreçte açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Başkanlığı, Türkiye halklarının çatışmasızlık, demokratik çözüm ve barış haykırışına büyük değer verdiklerini belirterek, çatışmasızlık koşullarını açıkladı. PKK'nin Kürt sorununun Türkiye sınırları içinde demokratik çözümünde ısrarlı olduğununun altını çizen KCK, Öcalan'la derhal özgür koşullarda müzakerelerin başlatılması ve tahkim edilmiş ateşkes çağrısı yaptı.
AKP'nin devreye koyduğu topyekûn savaş konseptinin gittikçe derinleştiği ve çatışmaların yoğunlaştığı bir süreçte KCK'den çatışmasızlık ve çözüme ilişkin önemli çağrılar içeren bir açıklama geldi.
Demokratik kamuoyunun dillendirdiği ateşkes tartışmalarına cevap veren KCK, Kürt sorununun Türkiye sınırları içerisinde demokratik çözüm perspektifine bağlı olduklarını yineleyerek çatışmasızlığın ve müzakerenin koşullarını açıkladı.
Türkiye halklarının ve dünya demokratik kamuoyunun çatışmasızlık ve sorunların demokratik temelde çözülmesi çağrılarına ve barış haykırışına büyük değer verdiklerini belirten KCK, PKK Lideri Abdullah Öcalan'la gecikmeksizin özgür koşullarda müzakerelerin başlatılması ve tahkim edilmiş ateşkes çağrısı yaptı.
ANF'nin geçtiği açıklamada, daha önce ilan edilen ateşkes süreçlerini ve müzakere girişimlerini hatırlatan ve bunların başta AKP hükümeti olmak üzere siyasi iktidarlar tarafından doğru kullanılmadığı eleştirisi yapan KCK, çatışmasızlık ve çözüm için gerekli olan demokratik siyasal tutuma dikkat çekti.
Üç yıllık çatışmasızlık ortamına hiçbir biçimde uymayan, sivil insanları öldürmeyi, tutuklamaları, karakol, askeri amaçlı yol ve barajlar yapmayı kendisine hak gören AKP hükümetinin 24 Temmuz'da savaşı tırmandırdığını kaydeden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasına şöyle devam etti: "Sadece hava saldırılarında 400 gerillayı öldürdüğünü iddia eden, yine başta Zergele'de 8 köylünün öldürülmesinde görüldüğü gibi her gün birkaç sivili katleden güçlere karşı da gerilla misilleme hakkını kullanmaktadır. Her gün savaş naraları atan, "öldüreceğiz, bitireceğiz" diyen bu saldırganlığa karşı savaş hukuku içinde gerillanın kendini savunması da en meşru hakkıdır."
'Kürt sorununu silahla çözme stratejimiz yok'
PKK'nin silah bırakma tartışmalarına da cevap veren KCK, kendilerine silah bırakma dayatması yapıldığına dikkat çekti. AKP'nin imha saldırılarına karşı meşru savunma pozisyonunda olduklarını savunan KCK, "Biz, 2003 yılından bu yana paradigma değiştirmiş bulunmaktayız. Kürt sorununu silahlı mücadeleyle çözeceğiz biçiminde bir stratejiye sahip olmadığımız herkes tarafından bilinmelidir.
Gerillamız Kürt halkının varlığını, özgür ve demokratik yaşam mücadelesini koruma gücüdür. Bugün de Türk devletinin bu yönlü saldırılarına karşı savunma gücü rolünü oynamaktadır" diye kaydetti.
'Bu koşullarda hiç kimse silah bırakmayı isteyemez'
Türkiye'de sorunları yaratanın gerillanın varlığı olmadığını, Türkiye'de başka kimliklerin varlığını anayasal ve yasal olarak kabul etmeyen sistemin sorunların kaynağı olduğuna işaret eden KCK, Kürt sorununun kaynağının da bu gerçeklik olduğunu vurguladı. Kürt sorununun çözüldüğüne dair tartışmalara da sert tepki gösteren KCK, "Hiç kimse Kürt sorununun çözüldüğünü, Kürt sorununun kalmadığını iddia edemez.
Bunu söylemek, inkar ve imha politikasını yeni koşullarda sürdüreceğiz anlamına gelmektedir. Nitekim izlenen politika ve uygulamalar da bu doğrultudadır" diye kaydetti. "Bu politikada ısrar edilerek silahlar bırakılsın demek, arabayı atın önüne koşmak ve yüzyıllık çözümsüzlüğü sürdürmektir" ifadelerini kullanan KCK, bu koşullarda kimsenin PKK'den silah bırakmasını isteme hakkına sahip olmadığını vurguladı.
'PKK Türkiye çözümünü tercih etmektedir'
Kürt sorununun Türkiye sınırları içinde demokratik temelde çözülmesinde ısrarlı olduklarının altını çizen KCK, şunları kaydetti: "HDP projesine büyük destek vermesi ve başarısı için her türlü fedakarlığı göstermesi bunun en açık kanıtıdır. PKK, işbirlikçi milliyetçi çözüm yerine, halkların kardeşliğine, eşit ve özgür yaşamına dayalı Türkiye çözümünü tercih etmektedir. Ancak AKP hükümeti politikası ve tutumuyla işbirlikçi milliyetçi ve parçalayan projelerin değirmenine su taşıyan ve Türkiye'yi Ortadoğu'daki savaş çıkmazının içine sürükleyen bir siyasi aktör haline gelmiştir."
'Çatışmasızlık ve barış çağrılarına değer veriyoruz'
Türkiye halklarının ve dünya demokratik kamuoyunun çatışmasızlık ve sorunların demokratik temelde çözülmesi çağrılarına ve barış haykırışına büyük değer verdiklerini belirten KCK, AKP'nin savaş politikaları ve yarattığı çatışmaların Ortadoğu'daki savaşın Türkiye içine taşırılması durumunu ortaya çıkaracağı ve Ortadoğu'daki savaşı daha da derinleştireceği uyarısı yaptı.
"Bu açıdan Türkiye'nin Kürt sorununu çözerek demokratik istikrar alanı haline gelmesi çok önemlidir" diyen KCK, Türkiye'nin böyle bir şansı bulunduğunu vurguladı.
'Kalıcı barışı sağlayacak tutumlara ihtiyaç var'
PKK'nin yeniden ateşkes ilan etmesi yönündeki tartışmalara da net bir cevap veren KCK, "Bu açıdan artık ateşkes ve çatışmasızlıkları kötüye kullanmayı önleyecek ve yeni çatışmaların ve savaşların ortaya çıkmasını engelleyecek bir demokratik siyasal tutuma ihtiyaç vardır. Ateşkes ve çatışmasızlıkların kötüye kullanılmayacağı ve kalıcı barışı sağlayacak tutumlara ihtiyaç vardır" vurgusu yaptı.
'Tahkim edilmiş ateşkes gerekli'
Ateşkes için gerekli koşulları da sıralayan KCK, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın özgür koşullarda siyasi müzakere yapacağı, bu müzakere sonuçlarının Mecliste anayasal ve yasal normlara dönüştürüleceği bir siyasi irade ve çözüm sürecinin ihtiyaç olduğunun altını çizdi.
Bunun için de tahkim edilmiş bir ateşkese ihtiyaç olduğunu kaydeden KCK, "Böyle bir tahkim edilmiş ateşkese dayalı müzakere ve bu temelde gelişecek çözüm süreci ortaya çıkarılmadan çatışmaları ve savaşları önlemek mümkün değildir. Çünkü tüm çatışma ve savaşlar Kürt sorununun çözümsüzlüğünden ve çözümü talep eden güçleri tasfiye etme politikasından kaynaklanmaktadır" diye belirtti.
'Öcalan'la gecikmeksizin özgür koşullarda müzakere başlatılmalı'
Gecikmeksizin PKK Lideri Öcalan ile özgür koşullarda müzakerelerin başlatılması çağrısı yapan KCK açıklamayı şu çağrılarla sonlandırdı: "2013 Newroz'undan bu yana tutuklanan tüm siyasi tutuklular serbest bırakılarak tahkim edilmiş ateşkes yapılmalıdır.
Bu müzakereyi gözetleyecek üçüncü bir gözle tahkim edilmiş çatışmasızlığı izleyecek, çatışmasızlık kurallarına uymayan eylem ve tutumları ortaya çıkaracak bir izleme komitesine de ihtiyaç vardır. Böyle bir çatışmasızlık yolu ve yöntemi müzakere yolu ve çözüm süreci ortaya konulmazsa çatışmasızlık ve barış istemleri bir sonuç alamaz.
Halklarımızı beklenti ve oyalama içinde tutan büyük hayal kırıklıkları öfke patlamaları ortaya çıkararak daha büyük çatışmaların yolunu döşeyecektir. Bu açıdan hayal kırıklıkları ve çatışma yaratan eski durumlara dönmeden, eskiyi tekrar eden gafletlere düşmeden bu defa demokratikleşme ve barış mücadelesini bütünlüklü ve sonuç alıcı biçimde yürütme tarihi sorumluluğuyla karşı karşıya bulunmaktayız. Basından
'Türkiye gerçek barışına kavuşacak'
Barış ve demokrasi mücadelesi artık bu merkeziyetçi, hegemonik ve otoriter sistemi demokratikleşme temelinde aşan, merkeziyetçi olmayan yerel demokrasiye dayalı bir demokratik Türkiye'yi yaratma biçiminde yükseltilmeli ve sonuç alana kadar kararlı biçimde sürdürülmelidir.
Halklarımız kesinlikle demokratikleşme istemektedir. Bunun programı ve mücadelesini ortaya koyduğumuzda Türkiye gerçek barışına kavuşacak, bu temelde tüm Ortadoğu'ya barış getirecek demokratikleşme hamlesinin önü açılacaktır."