NURCAN BAYSAL / T24
İlçe yerle bir edilmiş. En az 5000 evin artık oturulacak durumda olmadığı söyleniyor, bu minimum 20.000 insanın evsiz kalması demek. Görüştüğüm Yüksekovalılar taş üstünde taş kalmadığını, Yüksekova'nın geri dönülmeyecek şekilde tahrip edildiğini belirtiyorlar.
Telefonla görüştüğüm HDP Hakkâri milletvekili Selma Irmak da bu görüşü teyit ediyor:
“Özellikle su tesisatları hedeflenmiş. Mahallelerin topyekûn elektrik tesisatları çökertilmiş. İnsanlar buraya geri dönemesin, tekrar Yüksekova'ya yerleşemesin, bu hedeflenmiş. Zorunlu göçü hedefleyerek yıkıp yakmışlar.”
Nitekim kamu kurumlarının destek için başvuranlara “başka yere giderseniz size destek veririz” gibi cevaplar verdiğine dair duyumlar aldıklarını da belirtiyor Selma Hanım.
Cizre'de olduğu gibi Yüksekova'da da özellikle yatak odalarında sadece ırkçı değil cinsiyetçi birçok yazılama da yapılmış. Kürt kimliğine dair bir düşmanlık sergilendiği de söyleniyor. Kadınların özellikle ulusal Kürt kıyafetleri makaslarla kesilmiş. Evlerde televizyonlar götürülmüş, götürülemeyen eşyalar kurşunlanmış. Yüzlerce eve Türk bayrağı asılmış.
Evler tek tek yakılmış. Ama aynı mahallede örneğin üç ev yakılmışsa, bir ev yakılmamış. Selma Hanım bununla insanların birbirine güvenini zedelemenin hedeflendiğini düşünüyor.
Çok önemli bir nokta da mahallelerin sosyal yapısını yıkmak hedeflenmiş. Yani Yüksekova hem fiziksel hem de ruhsal olarak yıkılmaya çalışılmış.
Yüksekova'da operasyonlar 38 gün devam etti, ama sokağa çıkma yasağı 78 gün sürdü. Kalan 40 günde hendek ve barikatların olmadığı mahallelerde yıkımın gerçekleştiğini söylüyor görüştüğüm Yüksekovalılar. Bu 40 gün içerisinde kent baştan dizayn edilmeye çalışılmış. 2 mahallede kamulaştırma olmuş. Belli ki Yüksekova ile ilgili devletin kafasında bir planlama var ve yıkımlar bu planlamaya göre yapılmış.
Bundan sonrası…
Perişan bir kent var ortada. On binlerce insan yıkıntıların arasında uyuyor. Çadır kent kurulması için izin verilmediğini öğreniyorum. Çadır bulabilen “şanslı” insanlar, yıkıntılar arasına gece uyuyabileceği bir çadır yerleştiriyor.
Her türlü yaşam malzemesi büyük ihtiyaç. Su lazım, bildiğimiz, bu yaz sıcağında sürekli içtiğimiz su. Gıda lazım. Rojava Derneğinin bir tır gıda malzemesi yolladığını öğreniyorum ama daha çok lazım. Yüksekova geceleri soğuk olur. Battaniye lazım. Çadır lazım. Yüksekova'da bu yardım çalışmalarında çalışabilecek gönüllüler lazım.[1]
Yüksekovalılar bu sessizlikten dolayı üzgünler. Hem yıkım sürecinde hem sonrasında Yüksekova'ya sahip çıkılmadığını düşünüyorlar.
Yüksekova'yı yalnız bırakmayalım! Yüksekovalıları bu yıkıntıyla baş başa bırakmayalım.
Koca bir kent yerle bir edilmiş, binlerce insan yıkıntılar arasında yaşamaya çalışıyor! Farkında mısınız?
[1] Yüksekova için Rojava Derneği Van şubesi bir kampanya başlattı. Destek vermek isteyenler dernekle irtibata geçebilirler ( 0 432 215 66 00). Yüksekovada yardım çalışmalarında gönüllü çalışabilecek insanlar belediye ile irtibata geçebilirler. 0438 3514011-0438 3512334