Ağrı'da Ramazan Bayramı'nın ilk günü dedesinin yaşadığı Bezirhane köyünde kaybolan ve daha sonra cansız bedeni bulunan 4 yaşındaki Leyla Aydemir'in ölümüyle ile ilgili tartışmalar sürüyor.
Küçük Leyla'nın cansız bedeni kaybolduktan 18 gün sonra, köye 3 kilometre uzaklıktaki Kurudere mevkiinde yüz üstü su içerisinde bulunmuştu. Üzerinde sadece kolyesi kalan Leyla'nın kıyafetleri de yine daha önce defalarca aranan yerde tarla biçmeye giden köylüler tarafından bulunmuştu.
Erzurum Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopside, Leyla Aydemir'in açlıktan öldüğü belirlenmişti. Küçük çocuğun şüpheli ölümüne iliştin başlatılan soruşturma kapsamında gözaltılar da olmuştu.
Artı Gerçek'ten Remzi Budancir'in haberine göre, baba Nihat Aydemir'in amcasının oğlu M.A, 18 Temmuz'da ‘kasten öldürme' suçundan tutuklansa da olay aydınlanmış değil.
“TUTUKLAMA GEREKÇESİ, ÇOCUĞUN KASTEN ÖLDÜRÜLMESİ”
Aydemir ailesi ise M.A'nın farklı bir suçtan tutuklandığını iddia ederek Leyla'nın ölümü ile bir ilgisinin olmadığını ileri sürüyor. Dosyaya müdahil olan Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk ise aile ile aynı görüşte değil. "Ortada organizasyon olduğu kanaatindeyim" diyerek, gözaltına alınan kişiler hakkında ‘çocuğu kasten adam öldürme' işlemi yapıldığını hatırlattı. Olayla ilgili 11 kişinin gözaltına alındığını, 7'sinin kolluk ifadesinin ardından, 3'nün adli kontrol uygulanarak serbest bırakıldığını ifade eden Artuk, bir kişi hakkında ise tutuklama kararı verildiğini söyledi. Artuk, tutuklanan M. A'nın durumuna ilişkin şunları söyledi: “Somut olgu var mı yok mu hangi veriler somut olgu olarak değerlendirilmiş, dosyada gizlilik kararı olduğu için onu bilemiyorum. İnsanların lekelenmeme hakkı var, masumiyet karinesi var. Ama ‘terör örgütü üyeliği' ya da ‘propagandası' yönünde verilmiş bir tutuklama kararı yoktur. Sulh Ceza Hâkimliği'nin kararı çok açık ve net. Çocuğun kasten öldürülmesi ile ilgili bir tutuklama kararı var” dedi.
BABA AYDEMİR: DOSYADA GİZLİLİK KARARI VAR, NE OLDUĞUNU BİLMİYORUM
Tutuklanan kişi Aydemir ailesinin yakını. Ancak aile olaya temkinli yaklaşıyor. Artı Gerçek'in ulaştığı baba Nihat Aydemir, dosyada gizlilik kararı olduğunu, soruşturmanın hangi aşamada olduğuna ilişkin bir bilgisinin olmadığını ifade etti. M.A'nın tutuklama gerekçesinin Leyla'nın öldürülmesi ile ilgili olup olmadığına ilişkin soruya baba Aydemir, “Allah şahittir kimse bilmiyor. Dosya gizli olduğu için bir şey diyemiyoruz, olabilir de olmayabilir de... Ne desek yanlış bilgi veririz. Tek kişi tutuklandı. Ben bile neden gözaltına alındığını veya neden tutuklandığını bilmiyorum. Dosya gizli olduğu için bana bile söylemiyorlar. Bakın millet beni konuşturuyor, benim konuşmadığım şeyler medyada yayınlıyor. Hiçbir şey yok” dedi.
LEYLA'NIN DEDESİ: TUTUKLANAN KİŞİNİN OLAYLA İLGİSİ YO
Leyla'nın dedesi Zeki Aydemir de M. A'nın başka bir suçlama ile tutuklandığını ifade ediyor. Soruşturma ile ilgili bir gelişmenin olmadığını ifade eden Aydemir, “Bildiğim kadarıyla başka gözaltı yok, tahkikat devam ediyor. Basına yansıyan bir tutuklama var. Ama o iftiradır. Bu çocukla bir ilgisi yok. Tutuklanan çocu yeğenim. Alakası yok olayla. O basına da yansıdı, elindeki fotoğraf ve benzeri şeylerle alınmış. Bu olayla bir ilgisi yok onun tutuklanmasının. Fotoğraf çekmiş, onun için almışlar onu” diye konuştu.
“AİLENİN REFLEKSİ PSİKOLOJİK"
Artı Gerçek'e konuşan Ağrı Baro Başkanı Ali Artuk ise açıklamalarının arkasında olduğunu söyledi. Aydemir ailesin olaya temkinli yaklaştığını, bu yaklaşımın ise anlaşılır olduğunu ifade eden Artuk, şunları söyledi: “Ailenin tepkisi veya tepkisizliğini buradaki sosyoloji üzerinden okumak ve değerlendirmek gerekiyor. Aile bir gerçeklikle yüzleşmek istemiyor. Dolayısı ile biraz temkinli yaklaşıyor. Çünkü bunun olası toplumsal sonuçları olacak… Yani kan davası başta olmak üzere birçok problem baş gösterebilir. Akrabalıkları var, bir kurulu düzenleri var. Ona helal gelmesini istemiyor, bir gerçeklikle yüzleşmek istemiyor. Ailenin refleksi tamamen psikolojik.
“AÇIKLAMALARIMIN ARKASINDAYIM”
Artuk, soruşturma süreci ile ilgili de konuştu. Dosyada hala bir gelişme olmadığını ifade eden Artuk, “Bütün açıklamalarımız doğru. Arkasındayız. Yeni bir gelişme yok. Tutuklama kişinin yüzde yüz suçu işlediği anlamına gelmiyor. Ya da tahliye olanların yüzde yüz suçsuz olduğu anlamına da gelmiyor. Soruşturma sürüyor. Bu konuda net bir şey söylemek güç… Ama suçlama açık. Olayla ilgili yaptığım açıklamaların arkasındayım” dedi.