Bulvar Caddesi üzerinde bunan BDP binası önünde toplanan 44 STK temsilcisi burada ortak basın açıklaması düzenleyerek Öcalan'ın avukatları ile görüştürülmemesi, hükümetin seçime ilişkin tavırları ve son günlerde HDP'ye yönelik 60 merkezde yaşanan ve şimdiye kadar hiçbir tedbir alınmayan saldırıları kınadılar.
44 STK adına hazırlanan basın açıklamasını okuyan İHD Hakkari Şubesi Başkanı İsmail Akbulut, bilindiği gibi devlet görevlileriyle Sayın Abdullah Öcalan arasında süren görüşmeler sonucunda Abdullah Öcalan 2013 Newrozunda tarihi bir çağrıda bulunarak yeni bir döneme girildiğini deklere etmiş, akabinde PKK 8. ateşkesi ilan etmiş ve bu ateşkese devlet fiilen uyarak ilk defa çift taraflı bir çatışmasızlık süreci yaşanmıştır dedi.
10 MADDELİK DEKLARASYON ÖCALAN TARAFINDAN KALEME ALINMIŞTIR
Akbulut,”PKK gerillalarının 2013'ün Mayıs ayından Eylül ayına kadar geri çekilmesine rağmen, hükümetin atması gereken adımları atmaması sürecin tıkanmasına neden olmuştur. Hükümetin 2013 yılı Ekim ayında açıkladığı ve 2014 yılı Şubat ayında yasalaştırdığı demokratikleşme paketi ise beklentileri karşılamamıştır.
28 Şubat 2015 günü İstanbul Dolmabahçe Sarayı Başbakanlık Ofisinde tarihi bir açıklama yapılmıştır. Kamuoyuna 10 maddelik deklarasyon metni olarak sunulan metin bizzat Abdullah Öcalan tarafından kaleme alınmış, HDP heyeti tarafından bu metnin okunduğu sırada devleti, hükümeti ve siyasal iktidarı temsilen temsilciler hazır bulunmuştur. Bu deklarasyonun yarattığı olumlu hava maalesef iyi değerlendirilememiştir.
SİLAHLI MÜCADELENİN SON BULMASI İÇİN ÇABA HARCANMIŞTIR
PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2015 günü Diyarbakır Newroz'unda okunan mesajı PKK'nin Türkiye'de silahlı mücadeleyi sona erdirmesiyle ilgili kongreyi toplama koşullarını ortaya koymuştur. Buna göre müzakerelerin başlayabilmesi için Kürt siyasal hareketinin müzakereci olarak belirlediği Sayın Abdullah Öcalan'ın tutulduğu İmralı Adası'nda sekreteryanın oluşturulması, izleme kurulunun oluşturulması ve parlamento bünyesinde hakikat komisyonunun kurulması gerekliliği ortaya konmuştur. Komisyon temsilcilerin katılımı ile beraber PKK Kongresinin toplanarak Türkiye'de silahlı mücadeleyi sona erdirme kararı alacağı ifade edilmiştir.
HDP'NİN ONLARCA BÜROSU SALDIRIYA UĞRADI
Barış ve çözüm sürecinde müzakere koşulları oluşmuş iken Türkiye'nin seçim atmosferine girmesiyle beraber iki ayı aşkın bir süredir HDP'nin İmralı heyeti Sayın Abdullah Öcalan ile görüştürülmemektedir. Geçen süre içinde HDP'nin onlarca seçim bürosu saldırılara maruz kalmış, çok sayıda parti çalışanları yaralanmış, gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır.
Özellikle seçim öncesi bir dönemde siyasal gerilim artmıştır. Kontrollü gerilim siyaseti izlenmekte, nefret söylemleri kullanılmakta ve çeşitli ayrımcı uygulamalar sonucu sık sık toplumsal olaylar yaşanmaktadır. Seçim öncesi çeşitli provokasyonlarla siyasal süreci etkilemeye dönük girişimlerin barış sürecini olumsuz etkileyeceği ve siyasal taraflara hiçbir fayda getirmeyeceği bilinmelidir
İÇ BARIŞ KIRINGAN BİR NOKTAYA GELMİŞTİR
Bu süreçte Türkiye iç barışının kırılgan bir noktada olduğunu görülmektedir. Toplumsal barışın tehlikeye girmesi her zaman mümkündür. Yaşanan gelişmeler bunu göstermiştir. Ortadoğu'nun ateş çemberinde olduğu bir dönemde ülkemizdeki barış ve çözüm sürecinin başarıya ulaştırılmasından başka bir seçeneğimiz yoktur. Siyasi iktidarın bunu kavraması ve buna uygun adımları atması gerektiğini vurgulamak isteriz.
BAŞIMIZA BÖLGEYİ YAKACAKLARINI SÖYLÜYORLAR
Özellikle her konuda tarafsız olması gereken ve tüm siyasi partilere eşit mesafede olması gereken Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Başbakan ve AKP Genel Başkanı gibi miting alanlarında HDP yi hedef göstermesi, AKP Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun “ Bölgeyi başınıza yıkarız, AKP Genel Başkan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın “HDP nin barajı aşması demokrasi için bir sorundur” Yine AKP sözcüsü Beşir Atalay'ın “ Seçime bir hafta kala sürprizlerimiz olacak” sözlerinden sonra HDP' ye yönelik 60 merkezde yaşanan ve şimdiye kadar herhangi bir tedbir alınmayan saldırılar bombalı sabotajlara dönüşmüştür.
Kürt siyasetine yönelik hiçbir dönemde kullanılmayan dil bu dönemde kullanılmaktadır. Eğer toplumsal çatışmalar olmuyorsa bunun nedeni farklı etnik ve inanç topluluklarının ve Kürtlerin sağduyulu davranarak AKP'nin tahrik ve provokasyonlarına gelmemesinden kaynaklıdır. Bu böyle bilinmelidir.
HDP'YE YAPILAN SALDIRILARI KINIYORUZ
Biz STK'lar olarak HDP ye yapılan saldırıları kınıyor, Türkiye'de barışın ve demokrasinin gelişmesi için HDP NİN Özgürce siyaset yapabilmesi hakkını Hakkari'deki STK lar olarak sahip ve destek çıkacağımızı beyan ediyor. Süreci yakından izleyeceğimizi ve bu süreçte daha önceki süreçlerde yaşanan ağır ihlaller yaratan olayların meydana gelmemesi konusunda tüm kamuoyunu duyarlı olmaya ve provokasyonlardan uzak durmaya davet ediyoruz” şeklinde konuştu.