ABD'nin AB Büyükelçisi Gordon Sondland Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu'nda Çarşamba günü verdiği ifadede Ukrayna konusunda Başkan Trump'ın talimatlarına uyduğunu, Ukrayna ile bir pazarlığın olduğunu söylemiş, yazışmalara işaret ederek Dışişleri Bakanlığı, Ulusal Güvenlik Konseyi ve Beyaz Saray'ın da süreçten haberdar olduğunu ifade etmişti. Sondland, Trump'ın şahsi avukatı Rudy Giuliani'nin adını gündeme getirerek, ondan gelen taleplerin Trump'ın talepleri olarak algılandığını söylemişti.
Başkan Donald Trump, Beyaz Saray'dan helikoptere binmeden önce basın mensuplarına Sondland'ın ifade verdiği oturum hala devam ederken kısa bir açıklama yaptı. Önce elinde siyah kalemle yazılmış notların bulunduğu deftere bakarak, Gordon Sondland'ın ifadesinden bazı alıntılar okudu. Trump'ın büyük siyah harflerle bazı notların yazılmış olduğu defterin görüntüsü de kameralara yansıdı. Notlarda “HİÇBİR ŞEY İSTEMİYORUM. PAZARLIK İSTEMİYORUM” ifadeleri yazılıydı.
Trump, ABD'li diplomatın ifade verdiği oturumdan “Trump bana bir pazarlık olmadığını söyledi. Ukrayna'dan bir şey istemediğini söyledi” sözlerini öne çıkardı. Trump, “Büyükelçiye cevap olarak hiçbir şey istemediğimi söyledim. Hiçbir şey istemiyorum. Pazarlık istemiyorum dedim. (Ukrayna Cumhurbaşkanı) Zelenski'ye doğru şeyi yapmasını söyleyin. ABD Başkanı'nın son sözü bu” ifadeleriyle, ABD'li diplomatın verdiği ifadenin kendisini bir anlamda akladığını savundu.
Trump 2016 yılında kendi yemin töreni balosuna 1 milyon dolar bağışladıktan sonra AB Büyükelçiliği görevine getirilen Gordon Sondland ile arasına bir anlamda mesafe koydu. “Kendisini çok iyi tanımıyorum. Çok konuşmuşluğum yok. İyi tanıdığım biri değil. Ama iyi biri gibi görünüyor” dedi. Başkan Trump yaptığı kısa açıklamanın ardından basın mensuplarından soru almadı.
PENCE'İN OFİSİ SONDLAND'IN İDDİALARINI YALANLADI
Gordon Sondland, Kongre'deki ifadesinde ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile 1 Eylül günü, Biden'ların soruşturulmasıyla ilişkilendirilen Ukrayna'ya ABD yardımının ertelenmesi konusunu görüştüklerini söylemişti. Mike Pence'in ofisinden yapılan açıklamada Sondland'ın iddiaları yalanlandı. Pence'in genel sekreteri Marc Short tarafından yapılan açıklamada “Başkan Yardımcısı'nın Gordon Sondland ile Biden'ların, Burisma'nın ya da olası soruşturmalara bağlı olarak Ukrayna'ya mali yardımın koşullu şekilde verilmesi konusuyla ilgili bir görüşmesi olmamıştır. Büyükelçi Sondland'ın yapıldığını söylediği bu görüşme hiçbir zaman gerçekleşmemiştir” ifadeleri kullanıldı.
ABD'nin AB Büyükelçisi Gordon Sondland, kapalı kapılar ardında daha önce verdiği ifadeyi değiştirmiş, ifadesinin bazı bölümlerine açıklık getirerek Ukrayna konusunda pazarlık olduğunu söylemişti. Ekim ayında Gordon Sondland için “Gerçekten iyi biri” diyen Başkan Trump, Sondland'ın kapalı kapılar ardında verdiği ifadede değişiklik yapmasının ardından “Beyefendiyi tanıdığım söylenemez” demişti.
Trump hakkındaki azil soruşturması kapsamında yapılan oturumların odak noktası, Trump'ın 2020 başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'den olası rakibi Joe Biden ve oğlunun Ukrayna bağlantılarının soruşturulması koşuluyla bu ülkeye askeri/mali yardım yapılacağının ve Ukrayna liderinin bu koşulla Beyaz Saray'da ağırlanacağının söylendiği iddiaları. Cumhuriyetçilerin kontrolundaki Senato çoğunluk lideri Mitch McConnell Salı günü yaptığı açıklamada, “Senato'nun üçte ikisinin Trump'ın azledilmesi lehinde oy kullanması düşünülemez” mesajını vermişti.
Reuters/IPSOS anketine göre Amerikalılar'ın yüzde 46'sı azil soruşturmasına destek veriyor, yüzde 41'i ise karşı çıkıyor.
PUTİN: TANRIYA ŞÜKÜR BİZİ ARTIK SUÇLAMIYORLAR
ABD Kongresi'nde Trump hakkındaki azil soruşturmasında kamuya açık oturumlar devam ederken Rusya Cumhurbaşkanı'ndan da Washington'daki yoğun gündemle ilgili açıklama geldi. Vladimir Putin Çarşamba günü yaptığı açıklamada “Washington'daki siyasi savaşların Rusya iddialarını geride bırakmasından memnun olduğunu” söyledi. Putin, “Tanrı'ya şükür, kimse bizi artık ABD seçimlerine müdahale etmekle suçlamıyor. Şimdi Ukrayna'yı suçluyorlar” dedi. Bazı Cumhuriyetçiler 2016 seçimine müdahale edenin Rusya değil Ukrayna olduğunu iddia eden ancak çürütülen komplo teorisini gündeme getirmişti. (Kaynak: Amerika'nın Sesi)