Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Beyaz TV'de katıldığı programda konuştu.
Akdoğan'ın açıklamalarından başlıklar şöyle:
Seçim hileleri
“Hile varsa, bu adamların kendisi kurumsal hile. Herkese kumpas kurarlar, şantaj yaparlar, bir yalan makinesi bu. Bir hile varsa, sizin varlığınız zaten hile. Siz, devlete hile yapmış bir yapısınız.
“Bir hile yapılacaksa bunlar şimdi kendi suçlarını bastırmak için böyle bir yaygara yapıyor. Türkiye'de ‘Hile' denilince eşittir paralel çete.
HDP
“Burada PKK'nın vesayeti altında bir yapı var. Beni eleştiriyorlar. Ben, ‘Barajı geçmezse süper olur' dedim. Keşke HDP, Türkiye partisi olabilseydi, keşke bu vesayetten kurtulabilseydi. O zaman onun güçlenmesi, ‘demokrasinin güçlenmesidir' diyebilirdik”. Ama terör örgütünün vesayeti altında bir yapıysan sen, dağdaki adamın sözü geçiyorsa, ikide bir seni azarlıyorsa, böyle bir yapının güç kazanmasını ben, ‘Demokrasinin güç kazanması' olarak görmüyorum. Bundan dolayı da eleştiri getiriyorum.
“Bu zihniyete kendini kullandırtan bir yapı var. Bizim eleştirimiz buna. Yoksa HDP barajı geçse ne olur, geçmese ne olur. Bu, AK Parti'den bir şey götürmez. Ama bu blok, ‘Bir şekilde AK Parti yine yüksek oy alabilir ama milletvekili sayısını düşürürsek iktidar olamaz', bunun üzerine gidiyor.
“İnsanlar, 8 Haziran'da nasıl bir Türkiye'ye uyanmak istiyorlar bunu düşünsünler. Bu seçimlerde sandığa gitmek çok önemli. Herkes sandığa gitsin. Desin ki kardeşim, ‘Ben Türkiye'nin geleceğinde söz sahibiyim, irademi ortaya koyuyorum. Oy namustur, oyuma sahip çıkıyorum'.
“Ben tavır takınmak istemiyorum diye düşünen varsa bu son derece yanlış bir düşünce olur. Oy vermediği takdirde bir tercihte bulunmuş oluyor. Birisine dolaylı destek vermiş oluyor o da HDP. Matematiksel olarak söyleyelim, bir milyon kişi sandığa gitmezse, bunun 200 bin kişisi dolaylı yoldan HDP'yi desteklemiş oluyor.
“Siz mücadele ettiğiniz için devlet vermiyor. Siz başa bela oldunuz. Siz olmasaydınız çoktan bunlar olurdu. Bir taraftan terör vs. atılacak adımları yavaşlatan bir şey. Çünkü bu adımların atılmasını biraz da toplumsal destek ile oluyor. Sizin tavırlarınız, teröre toplumsal desteği azalttığı için bir engel. Sizin varlığınız demokrasiye tehdit.
Medyaya eleştiri
“Suç işleyen avukat, savcı veya gazeteci de olabilir. Onun mesleğinin önemi yok, işlediği suçun önemi var. Adam hırsızlık yapmış, terör örgütü üyeliği yapmış, kriminal işlere karışmış, ondan dolayı cezaevinde yatıyor.
“Bugün gazetelere açın bakın. Kaç tanesi hükümet düşmanlığı üzerinden bir psikolojik harekatın parçası. Hükümeti devirmeye dönük bir algı savaşı veriyorlar. Böyle bir gazetecilik olmaz.
“Medyanın kendisi demokrasinin bir parçası değil, muhtevası. Sen o medya üzerinden neye, hangi amaca hizmet ediyorsun? Demokrasiye, hak ve özgürlüklere mi hizmet ediyorsun? Darbeci anlayışa mı hizmet ediyorsun? Bu medya değil miydi insanları, köşe yazarlarını andıçlayan, o medya değil miydi darbelere şakşakçılık yapan. Hak ve özgürlüklere mi katkıda bulunuyorsun, yoksa darbeci, çeteci anlayışa mı hizmet ediyorsun?
“Paralel yapı, kendi devletini teröristlere yardım eden bir ülke olarak göstermek için bir kumpas kuruyor ve bir casusluk faaliyeti yapıyor. Bazılar ‘bunu seçimden bir hafta önce verelim, insanlarını burada etkileyelim' derken, birileri de bu oyunun parçası oluyor. Sonra da çıkıp ‘biz gazetecilik yapıyoruz' diyorlar. Casusluk şebekesinin ideolojik ve psikolojik aygıtı olarak kullanılıyor. Bunun adı gazetecilik değil.”imc