YÜKSEKOVAGÜNDEM -HABER MERKEZİ
Yüksekovalı Kürt Çevirmen ve Yazar Aliya Düşünmez Kürt dili üzerinde yazımsal olarak yaptığı çalışmaları ve eserleri ile ilgili Yüksekova Gündem okuyucuları için söyleşi yaptık.
Aliya Düşünmez Geverli 1983 yılında Zerel köyünde doğmuşum, Televizyon ve medya dünyasında değişik statülerde çalışmalar yaptım. Yanı sırada özellikle Kürt dili ve edebiyatı üzerine yoğunlaşmalarım oldu.
-Başlatılan Barış Süreci hakkında düşünceleriniz nelerdir?
-Kürt dili ve edebiyatı konusundaki çalışmalarınıza tam olarak ne aman başladınız?
Bölgede doğan biri olarak, Türkçe sonradan hayatıma giren bir bireyim, Kürtçeyi yazımsal anlamda hayatıma 2011 yılından sonra bir yoğunlaşmam oldu diyebilirim. Tabi normal hayatımızda Kürtçe düşünürüz, Kürtçe Konuşuruz bölgede daha çok Kürtçe hâkim ama yazımsal çalışmalar olarak 2011 yılında yazıma daha çok Kürtçe. Hani derler ya, Akademik Kürtçe, yazım konusunda 2011de girdim, İstanbul'da kurs aldım, ondan sonrası kendi çalışmalarım oldu o alana dönük çalışmalar yapmaya karar kıldım, ve 2012 yılında Kürtçe uzak doğu edebiyatında Kürtçeye çevirdiğim bir kitabım oldu "Welatê Berfê" ismiyle öyle başladı Kürtçe edebiyatı ile ilgili çalışmalarım.
-Yayınlanmış eserleriniz varmı, içerikleri ile ilgili biraz bahsedermisiniz?
Yayınlanmış eserlerimden iki eser var biri Kürtçe "Welatê Berfê" Karlar Ülkesi Japonyalı yazar Yasunari Kavabatanın Japonya edebiyatından Nobel ödülü olan bir eser onu Kürtçeye çevirdim, onun dışında İmgeyi Onurlandırmak Geceye Düşer isimli bir kitabım var kendi çalışmalarım ve şiirlerimden derlediğim bir kitap çalışması ama ağırlığı Kürtçe Welaté Berfé Kürtçeye çevrilen Karlar Ülkesi yazar Yasunari Kavabatanın onu biraz anlatmak istiyorum, anlatma istememin sebebi şu bir uzakdoğu edebiyatından Kürtçeye çevrilen bir eser olması, genelde biliyorsunuz batı ya da Rus edebiyatına kazandırılan Kürtçeye çevrilmiş eserler var ama uzak doğu kültüründen ilk defa Kürtçeye çevrilen, araştırdığım kadarıyla ilk defa Kürtçeyi kazandıran bir eserdir, içeriği bir bireyin aşk hikayesi evli çocuk sahibi olan birinin, kaplıcaya gidişi, kaplıcada çalışan bir kıza âşık oluşu, çocuklarını bırakamamak onun dışında orda ki işte orada ki Welaté Berfé hikayenin geçtiği ülkedeki Japonyanın coğrafi yada kültürünü tanıtan bir kitap öyle söyleyebilirim. Birazda bizim bölgeye Gevere yakın bir hikaye olarak gördüm, kış döneminde geçiyor bu hikâye, soğuğudur, karıdır, sisidir, yollarıdır tamamıyla bana okurken Türkçesini Geveri çok anımsatıyordu çok hatırlatıyordu. O yüzden o kitabı çevirmeye karar verdim, güzel bir kitap Türkçesini de okunmasını öneririm, Kürtçesini de özellikle Kürtçe bilenler için Kürtçe okunmasını tavsiye ederim.
-Yazımsal Alan Dışında yaptığınız farklı bir çalışma oldumu-varmı?
Amaç ve hedefim bir birey olarak ya da sanat alanında gelişmeyi isteyen ya da arzulayan bir birey olarak toplumumda, toplumum için verimli olma o alanda bir şeyler üretme o alanda var olurken halkıma ya da toplumuma hizmet etme, yaşadıklarını daha çok gerek yazımsal olsun, gerek görsel boyutta olsun tarihe bir şeyler bırakma gibi bir amacım var aslında üzerime düşeni yapma gibi. Bu toplumda var olma gibi bir hedefim var.
-Son Olarak Eklemek İstediğiniz Bir şey Varmı?
Son olarak şöyle söyleyeyim. Aslında önce de bir yerde söylemiştim, bu tür çalışmaları yapılan belki 30 yıllık bir toplum olarak. Bizler açısından bir savaş sürecinden geçtik diye bazı alanlara yeteri kadar önem veremediğimiz denilir. Ben bunu ona bağlamayı çok doğru bulmuyorum bir birey olarak. Aslında hangi şartlarda, hangi koşullarda olsa insan isterse bir şeyler yaratır. Özelikle bölgede sanatsal anlamda ya da yazımsal anlamda bir şeyleri üreten bireylere destek çıkılması ürünlerinin en azından sergilenmesini isterim, Herkesin bu duyarlılığı göstermesini isterim.
Ayrıca sizlere Yüksekova Gündem Çalışanlarına Teşekkür ederim, bu imkânları bana sağladığı için