İstanbul Valiliği'nin yürüyüşü yasaklamasının ardından Barış Bloku tarafından Aksaray'a alınan basın açıklamasına binlerce yurttaş katıldı ve savaşa hayır dedi. Aksaray'daki açıklamaya milletvekilleri de destek verdi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, operasyonlara tepki gösterdi ve “Onlara savaş yaptırmayacağız. Başkan yaptırmayacağız, diktatörlük yolu size yok dedik sözümüzde durduk. Bundan sonrada inşallah halkımızın desteği ile demokratik güç ve barış iradesiyle bu savaş heveslilerine savaş yaptırmayacağız. Ölümle, tehditle, korku salarak, teslim almaya çalışarak asla ve asla Türkiye'nin geleceğini aydınlatamazlar” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, geçici hükümet tarafından savaş konseptinin devreye sokulduğunu belirterek IŞİD'le mücadele adı altında HDP'lilere, sol, sosyalist yapılara dönük gelişen gözaltı ve tutuklamalara tepki gösterdi. Yüksekdağ, “31 canımızın yasını tutmaya çalışırken IŞİD'le mücadele adı altında halkla mücadele ilan edildi” dedi.
Gazi Mahallesi'nde yaşananlar
Yüksekdağ, “Katledilen kadın arkadaşımızın cenazesi adeta rehin alınmış. Bir ibadethane hükümetin ve AKP'nin kolluk güçleri tarafından gaz bombardımanına tutuluyor. Bu saldırılar aslında bütün Alevilere yönelik gerçekleştirilmektedir” diye konuştu.
Medya ve hükümet yetkililerine eleştiri
HDP ve HDP'li vekillerin hükümete yakın medya hem de hükümet yetkililerin açıklamalarıyla hedef gösterildiğini dile getiren Yüksekdağ, “Vekillerimiz, yöneticilerimiz, üyelerimiz kirli yalanlarla AKP'nin propagandacılarının yaydığı çirkefle hedefleniyor ve bütün karanlık güçlerinde hedef tahtası haline getiriliyor” ifadesinde bulundu.
‘Karanlık sürecin birinci dereceden sebebi Erdoğan ve AKP hükümeti'
Yüksekdağ, başkanlık hevesiyle hareket eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve tek başına hükümet kuramayan AK Parti'nin, Türkiye'nin içine sokulduğu karanlık sürecin birinci dereceden sebebi olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin AK Parti hükümetinin yapılacak bir erken seçimde tek başına iktidar olmasına kurban edilmeye çalışıldığını belirten Yüksekdağ, “Bu karanlık gidişat ve kaos planına vicdan sahibi kesimler izin vermemelidir. Şu an geçici hükümet hiçbir yetkisi yokken, bir darbe hukuku dayatarak Türkiye'yi istemediği bir erken seçime götürüyor. Hepimizin buna dur demesi lazım” diye konuştu.
Kandil'in bombalanması
Yüksekdağ, “Kimsenin iktidar hırsı ve emelleri Türkiye halkının, gençlerinin canından daha değerli değildir. 600'ün üzerinde gözaltına alınanlar arasında sadece 25 IŞİD'li olduğunu tespit ettik ve bunların çok büyük bir kısmı da serbest bırakıldı. Şu an sınırda ve başka yerlerde IŞİD mevzilerine ve yerleşim alanlarına bir operasyon söz konusu değildir. Bu operasyon Türkiye'ye yapılıyor, Gazi Cemevi'ne, Suruç'a, HDP'ye, ormanlara, Türkiye'nin çözüm ve barış umuduna yapılıyor. Çözüm ve barış umudu kritik bir aşamaya gelmişken Kandil'in bombalanması bütün çözüm ve barış süreci umudunu da bombalamıştır. Barış umudunu canlandırması ve müzakere sürecini yeniden canlandırması gerekir” dedi.
Çözüm süreci
Yüksekdağ sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu son dönem askeri operasyonlar, erken seçim yaptırma ve Cumhurbaşkanı'nı başkan yaptırma operasyonları çözüm sürecinin de siyasi iktidar tarafından bitirildiğinin ifadesidir. Kimse bize çözüm süreci devam ediyor yalanın söylemesinler. Çözüm sürecinin muhatabı olarak gördüğünüz kesime niye böyle bir savaş açıyorsunuz? Demek ki masayı devirmek ve çözümü bir çıkmaza sokma konusunda bir karara varmıştır. Ve bu karar meşru bir karar değil, halka sormadılar. Çözümün muhatabı halk ve Kürt siyasi hareketinin merkezidir.”
‘Canımızı ortaya atıyoruz'
“Onlara savaş yaptırmayacağız. Başkan yaptırmayacağız, diktatörlük yolu size yok dedik sözümüzde durduk. Bundan sonrada inşallah halkımızın desteği ile demokratik güç ve barış iradesiyle bu savaş heveslilerine savaş yaptırmayacağız. Canımız da, mücadelemiz de bu ülkenin değerleri için işte ortaya atıyoruz. Bu ekmek acı ekmektir, yiyemezler, bunu bilsinler. Ölümle, tehditle, korku salarak, teslim almaya çalışarak asla ve asla Türkiye'nin geleceğini aydınlatamazlar. Savaş yapmalarına, savaş yaptırmalarına izin vermeyeceğiz.”/İMC