Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde çıkan çatışmalarda farklı tarihlerde yaşamını yitiren ve Erzurum Aziziye Araştırma Hastanesi morguna getirilen 37 cenaze teşhis edilmeyi bekliyor. Şu an herhangi bir sağlık hizmeti vermeyen ve adeta terk edilmiş bir halde bulunan hastanenin yalnızca morgu kullanılırken, 9 cenaze kapasitesine sahip morgda 37 cenaze bekletiliyor.
Dicle Haber Ajansı'nın haberine göre, 27 Mart tarihinden itibaren Yüksekova'dan cenazelerin getirilmeye başlandığı morgun kapasitesi yetmediği için, cenazeler günlerce ceset torbalarında bir odada yan yana dizilmiş halde bekletiliyordu. Cenazelerin kokmaya ve çürümeye başlaması üzerine, cenazelerin konulduğu oda 4 gün önce soğutucu sistem kurularak, soğuk hava deposuna dönüştürüldü. Çocuklarının cenazelerini teşhis etmek için morga gelen aileler ise günlerce lavabo, konaklama ve oturacak yeri bile bulunmayan morg önünde sabahlıyor.
'DNA testleri uzatılıyor'
İncelemelerde bulunmak üzere hastaneye gelen HDP Van Milletvekili Bedia Özgökçe Ertan, morgun kapasitesinin 9 kişilik olduğunu ve geriye kalan cenazelerin soğutulmuş bir odada bekletildiğini söyledi. Cenazelerin teslim edilme sürecini hızlandırmaya çalıştıklarını ancak sorunlar ile karşılaştıklarını belirten Özgökçe, "Buraya talimat ile gönderilen cenazelere savcılık sadece otopsi yapıyor. Başvuran ailelerin rızası var ise DNA testleri yapılıyor. Hem cenazeden hem aileden alınan DNA testleri ise Yüksekova Devlet Hastanesi'ne gönderiliyor. Orada biriktirilen testler daha sonra İstanbul'a gönderiliyor. DNA sonuçları direk İstanbul'a gönderilmek yerine Yüksekova'ya gönderiliyor. Testlerin İstanbul'da gönderilmesi halinde 3 gün içerisinde sonuçlar açıklanabilecek iken 20 gündür Yüksekova'ya gönderilen testlerden henüz hiçbir sonuç ailelere gönderilmedi" diye belirtti.
'İşlemler zorlaştırılıyor'
Savcının DNA testlerini Yüksekova'ya göndermesinin amacının işlemleri zorlaştırmak olduğunu vurgulayan Özgökçe, "İşlerin zorlaştırılması cenazelere, ailelere, halkımıza bir zulümdür. Biz zaman kaybetmeksizin alınan örneklerin İstanbul'a gönderilmesini talep ettik" ifadelerini kullandı. Durumu hem nöbetçi savcı ile hem de başsavcı vekili ile görüştüğünü aktaran Ertan, testlerin bu kadar dolaylı yoldan yapılmasının amacının ailelere işkence yapmak olduğunu, görüştüğü savcı ve başsavcı vekiline de ilettiklerini vurguladı.
'Hiçbir aileye otopsi raporu verilmedi'
Otopsi yapan savcının şu ana kadar hiçbir aileye ön otopsi raporlarını vermediğini aktaran Özgökçe, "Burada otopsilerin nasıl yapıldığını bilmiyoruz ve çok da güvenmiyoruz. Şu ana kadar talep etmelerine rağmen tek bir aileye ön otopsi raporları verilmemiş durumda. Savcılık ise 'Gizlilik kararı verilmiş olabilir' diyor. İhtimal üzerinden konuşuyor. Savcı otopsi raporlarını aileye vermek zorundadır. Delilleri karartmak için vermiyorlar. Bu aşamada bağımsız ve tarafsız bir soruşturma da yürütüldüğünü düşünmüyoruz" tepkisinde bulundu.
'Neden Van değil de Erzurum?'
Otopsi ve teşhis işlemlerinin daha sağlıklı ve hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için işlemlerin Yüksekova'ya daha yakın olan Van'da yapılması gerektiğine dikkat çeken Özgökçe, "Burada cenazeler eski bir hastanede bulunuyor. Teşhis için gelen aileler çok zorluk yaşıyorlar. Van'da hem aileler için hem cenaze teşhisi için daha elverişli koşullar mevcut. Van'da gerek hukuk çevreleri gerek tıp imkanları Erzurum'a göre daha elverişli" diye konuştu.
Önceki akşam getirilen 13 cenaze ile morgda bekletilen cenaze sayısı 38'e çıkarken, dün akşam saatlerinde bir cenazenin teşhis edilmesi sonucu morgda bekletilen cenaze sayısı 37'ye düşü. Şimdiye kadar 14 cenaze ise aileleri tarafından teşhis edilip memleketlerinde defnedildi./DİHA