MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM
İlçenin Cengiz Topel Caddesi Oslo Oteli önünde biraya gelen 29 sivil toplum örgütleri temsilcileriyle siyasi parti yöneticileri adına ortak deklarasyonu Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İrfan Sarı açıkladı.
Sokağın tansiyonunu yükseltmeye yönelik tek merkezli psikolojik savaş taktiğinin 50 insanın hayatına mal olduğunu söyleyen Sarı."Bu gibi çıkışlar, halkımızın hassasiyetlerini göz ardı etmiş, yüksek bir öfkeye, kin birikimine neden olmuştur. Ayrıca öfke birikimini yatıştıracak hiçbir adım atılma gereği duyulmadığı gibi Yüksekova özelinde kışkırtıcılık,tahrik edicilik hat safhaya çıkmıştır. Yüksekova çarşı merkezinde kolluk kuvvetleri tarafından zırhlı araçlarla şov yapar gibi, art arda dizilip siren çalmak ayriyeten mehter marşı okutmak halkın nabzına müdahale olarak kabul edilmiştir. dedi.
Yine zırhlı aracın ses cihazından küfür eden polisin tüm halkı hedef alması tahammül sınırlarını zorlamıştır diyen Sarı, Kentin çarşı merkezinde gelişi güzel su sıkma adeta meydan okuma olarak algılanmıştır. Kent merkezindeki toplumsal olaylarda orantısız gaz sıkma biçimi ise bir öç alma mahiyeti içermektedir. Şeklinde konuştu.
POLİS ORANTISIZ GAZ KULLANIYOR
Polisin çarşı merkezinde kullandığı yoğun biber gazına tepki gösteren Sarı, Günlerce meskenlere, işyerlerine sinen bu yoğun gaz, halkımızın sağlık yönündeki tehlikelerinin başına oturmuştur. Ve bu fütursuz davranışlar halkın can güvenliğini ortadan kaldırmaya yetmektedir.
YAPILAN ASKERİ SEVKİYATLAR
Yapılan askeri sevkiyatlara da değinen Sarı, Yine son süreçte askeri birliklerin nakil saatleri ve buna paralel çıkan kargaşa düşündürücüdür. Rutin hayat süreçlerine denk getirilen bu geçişler ve geçişlerden önceki polisin tutumu çok anlamlandırılamamıştır. Nitekim son 30 yıllık süreç süresince aynı alanda askeri sevkiyatlara müdahale söz konusu değilken neden bu süreçte böylesi bir amaç güdülmüştür? sözlerini kullandı.
ADETA OLAĞANÜSTÜ HAL DÖNEMLERİNİ YANSITMAKTADIR
Son zamanlarda yapılan ev baskınlarına tepki gösteren Sarı, Bu karanlık süreçte kolluk kuvvetlerinin evlere baskın yapması, ev halkına yönelik tutumları olağan bir görüntünün çok üstünde adeta olağanüstü hal dönemlerini yansıtmaktadır,Türkiye de başlatılan barış ve müzakere sürecinin ruhuna uzak bu davranışların keyfiyet içerdiği ve rol çalma olduğu kanaati vardır diyen Sarı,ortak deglarasyondan şunları aktardı, Kent merkezindeki keyfi tutumlarını Vandalizm boyutuna taşıyan kolluk kuvvetleri ilçemizde avukat ve gazeteci arkadaşlarımızı hedef almış adeta linç etmiştir. Akabinde kamuoyuna sunulan görüntülerle olayın hem meşrulaştırılması hedeflenmiş hem de gözdağı verilmiştir. Tam bu süreçte kamu güvenliği nispetinde açıklamalar kolluk kuvvetlerinin pervasızlığına hız vermiştir. 2013 yılında katledilen Reşit- Veysel İşbilir ile Bêmal Tokçu nun ölüm yıldönümünde kolluk kuvvetleri silahlı olduğu gerekçesiyle Rojhat Özdel adındaki 17 yaşında bir gencimiz de katledilmiştir. Hastane sürecindeki Tutumlar ise kabul edilmesi mümkün olmayan ve ailenin- halkın cenazesine sahip çıkmasına bile müdahale söz konusu olmuştur.Nitekim ailenin güvenmediğimiz bir adalet yapısı varken davacı olmamız söz konusu olmaz minvalindeki can yakıcı açıklama çok anlamlıdır.dedi.
PROVOKASYON UYARISI
Yaşananların provokasyon olduğuna işaret eden Sarı, Bütün bu uygulamaların özelde Yüksekova da bir provokasyon nedeni olduğu gibi devletin en tepesinde yürütülen barış ve müzakere sürecine yansımaları olumsuz olacağı katidir. Elbette bu sürece anlam verecek ve doğru anlamda tespit yapacak bağımsız ve tarafsız yazarların, bilim adamlarının, insan hakları savunucularının gelmesi talebimizdir. Türkiyedeki siyasal sürece denk düşmeyen Misliyle cevap verilecektir şeklindeki açıklamanın talihsizliği ise toplumsal yaranın deşilmesine nedendir. Son süreçte devletin en tepesinden gelen açıklamalar talihsizliktir. Sayın Selahattin Demirtaşa atfen yapılan açıklamalar demokrasi geleneğine bağdaşmadığı gibi Türkiye demokrasisine de darbe niteliği içermektedir. dedi.
ORTAK ÇAĞRI
İlçedeki olayların biran önce son bulması çağrısı yapan Sarı, En nihayetinde kamuoyu son süreçte ilçemizdeki olumsuz gelişmelerin bitirilmesi ve normal yaşam koşullarına dönmesini arzulamaktadır. Bu anlamda bizler aşağıda isimleri bulunan sivil toplum örgütleri ortamı geren tutum ve davranışlardan vazgeçilmesi gerektiğini söylüyoruz.Keza ilçemiz de ekonomik, sosyal ve siyasal gelişimin önündeki engellerin kaldırılması da önemli olacaktır. Bundan sonra ki süreçte; tüm yetki kurumlarının sorumluluk alarak, halkımızın ve her kesimin kaygılarını ortadan kaldıracak bilinçle davranması gerekmektedir. Dedi.
"KAOSTAN DEVLET SORUMLUDUR
Sarı şunları aktardı, Barış sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için yetkili mercilerin halkın hassasiyetlerini dikkate alması ve buna bağlı olarak da toplumu geren hareketlerden uzak durulmasının sağlandığına dair bir beyan açıklamasına ihtiyaç vardır. Buna rağmen; tahrik, taciz, keyfi gözaltılar ve çarşı merkezindeki gövde gösterisi biçimindeki hareketlerin devam etmesi durumunda oluşacak olan toplumsal kaostan devletin yetkili makamları sorumludur.
Basın açıklamasının ardından beş dakikalık oturma eylemi yapan kalabalık ardından dağıldı.
Deklarasyonda imzası bulunan stk ve siyasi parti temsilcileri:Hakkari Barosu, Ticaret ve Sanayi Odası, Ziraat Odası, KESK Bileşenleri, DİSK Bileşenleri, Esnaf ve Sanatkarlar Odası, Şoförler ve Otomobilciler Odası, İHD, Yüksekova Haber, DİHA, Yüksekova Güncel, Yüksekova Gündem, Mavi Umut Derneği, Meya-Der, Tuhatfed-Der, Cilo Doğa Derneği, Bedensel Engelliler Derneği, Türk Tabipler Birliği, Barış Anneleri İnisiyatifi, Kürdi-Der, Gever Kültür Merkezi, Yüksekova Belediyesi, DİYA-DER, HDP, DBP, Esendere Belediyesi, Büyükçiftlik Belediyesi, Sosin kadın Derneği, Mahalle Muhtarları, Köy Muhtarları, İl Genel Meclis Üyeleri, DTK, TMMOB.