BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani, farklı cezaevlerinden Metris Cezaevine getirilen 17 hasta tutsağa ilişkin meclis araştırması önerdi. Aralarında Hasan Kaçarın da bulunduğu 17 hasta tutsağın, Mayıs ayında tahliye edilmek umuduyla Metris Cezaevine getirildiği belirtti. Zozani, Metris Cezaevindeki 17 hasta tutsak ile diğer cezaevlerindeki hasta tutsakların acilen tahliyesinin sağlanması, hasta tutsakların da uluslararası sözleşmeler ve hukuk temelinde tedavilerinin sağlanması amacıyla bir meclis araştırması açılmasını istedi.
Ulusal ve uluslararası mevzuata göre, devletin tutuklu ve hükümlülere sağlık hizmetleri vermekle ve gözaltına alındığı andan infazın sonuna kadar ortaya çıkabilecek bütün hastalıkların tedavisini üstlenmekle yükümlü olduğunu belirten Zozani, Uluslararası hukuk ve sözleşmelerde hasta hakları bakımından mahkûm veya özgür yurttaş ayrımı yapılmamaktadır. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 25.1 Maddesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin Madde 12/dsi, Dünya Tabipler Birliği Hasta Hakları Bildirgesi ve Avrupada Hasta Haklarının Geliştirilmesi Bildirgesi gibi birçok uluslararası sözleşmede, hasta mahpuslar ile ilgili önemli kurallar belirlenmiştir dedi.
Türkiyede 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu ile hasta haklarına ilişkin düzenlemelerin yapıldığını hatırlatan Zozani, ancak uluslararası sözleşmelerin aksine son derece yetersiz ve çelişkilerle dolu bir hukuki zeminden bahsedilmesi gerektiğini de kaydetti.
Türkiyenin sözkonusu uluslararası sözleşme ve bildirgelere taraf olmasına rağmen, uygulamada oldukça fazla sağlık ihlali gerçekleştiğinin de altını çizen Zozani, Bu ihlaller giderek yaşam hakkı ihlallerine dönüşmektedir dedi.
5275 sayılı kanunun 16ıncı maddesinde, 2013 yılı Ocak ayında yapılan değişiklik ile mevcut düzenlemedeki hayati tehlikesi olma durumunun yerine yaşamını tek başına idame ettirememe koşulunun getirildiğini de vurgulayan Zozani, bunun da hasta tutakların tahliye edilebilmesi için bir umut olduğunu belirtti. Ancak buna rağmen savcılara geniş bir takdir yetkisi tanındığı ve toplumun güvenliğini tehliyeke atacak mahpusların hastalığına rağmen, tahliye edilmemesinin düzenlendiğini de kaydetti.
Bu düzenlemeden yola çıkarak, cezaevlerinde kalan ağır hasta tutsakların Adli Tıp Kurumundan cezaevinde kalamaz raporu almasına rağmen tahliye edilmediğini de vurgulayan Zozani, Türkiyenin çeşitli cezaevlerinden; Adli Tıp Kurumundan cezaevinde kalamaz raporu alacağı belirtilerek 18 hasta mahpus, Mayıs ayında Metris Cezaevine getirilmiştir. Ağır hasta olan 18 mahpustan sadece bir kişi tahliye edilmiş, kalan 17 hasta mahpus aylardır çok ağır hastalıklarına rağmen Metriste adeta ölüme terk edilmişlerdir dedi.
Söz konusu hasta tutsaklardan Haziran ayında Rize Cezaevinden Metris Cezaevine getirilen Hasan Kaçarın durumunun giderek kötüleştiği, ankilozan spondilit başta olmak üzere çok sayıda rahatsızlık yaşadığını belirtti. Hasan Kaçarın bu hastalığı nedeniyle eğrilen kemiklerinin iç organlarına baskı yaparak, vücudunu günden güne harap ettiiğni de belirten Zozani, şöyle devam etti: Bu duruma, tahliye edilme umuduyla gelip, belirsiz bir bekleyişin ve sonuç alamamanın verdiği moral bozukluğu da eklendikten sonra; Hasan Kaçarın durumu gittikçe ağırlaşmıştır. Artık tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Hasan Kaçar, serumla beslenmekte ve başını dahi çevirememektedir. Ailesi, yürüyememenin haricinde, gece uyuyamadığını ve sürekli ağrısı olduğunu belirtmiştir. Buna rağmen, doktora götürülmemekte, doğru düzgün tedavi görememektedir.
Zozani, Metris Cezaevine getirilip tahliye edilmeyi bekleyen Kaçar ve 16 tutsağın ivedilikle tahliyesinin sağlanması gerektiğini belirtti.
Yine İHD Cezaevi Komisyonunun 10 Eylül 2013 tarihi itibariyle hazırladığı hasta tutsak listesinde 154ü ağır olmak üzere 526 hasta tutsaktan ağır hasta ve tahliye edilmesi zazuri olan tutsakların tahliye edilmesi, diğer hasta tutsakların da tedavilerinin uluslararası sözleşmeler ve hukuk çerçevesinde yapabilmesinin sağlanması amacıyla meclis araştırması önerdi. / anf