Sıcaklarda besin zehirlenmesine dikkat!
Hava sıcaklıklarının gün geçtikçe artması, pek çok riski de beraberinde getiriyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ruhan Aşkın Uzel, sıcak havada yanlış ya da ihmalle oluşan uygulamalar neticesinde besinle
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Ruhan Aşkın Uzel, sıcak havada mikroorganizmaların hızlı ürediği için gıda zehirlenmesi riskinin de arttığına dikkat çekti. Hava sıcaklığında yaşanan dalgalanmaların besin zehirlenmelerinin yanı sıra birtakım sağlık sorunlarını da beraberinde getirdiğini ifade eden Ruhan Aşkın Uzel, “Sıcak havalarla birlikte artan besin zehirlenmelerine karşı da tedbirli olunmalı. Böyle havalarda, yanlış ya da ihmalle oluşan uygulamalar nedeniyle besinlerin bozulma riski artar, mikroorganizmalar da daha çabuk ürer. Bu da besin kaynaklı zehirlenmelere neden olur. Artan hava sıcaklıkları ile birlikte vücutta su ihtiyacı da artar, besin zehirlenmesine neden olan mikroorganizmalar ise sulu ve sıcak ortamda hızla gelişebilir. Bu nedenle mikroorganizmalar nedeniyle mikrop bulaşan sıvıların içilmesi veya gıdaların tüketilmesi sonucunda genel olarak kusma ve ishal vakaları ile beliren gıda zehirlenmeleri görülebilir. Bağışıklık sistemi zayıf kişiler, hamileler, bebekler, çocuklar ve yaşlılar daha duyarlı olduğu için daha büyük sıkıntılar yaşanabilir” diye konuştu.
Besin zehirlenmesine karşı alınacak önlemler
Uzel, besin zehirlenmesine karşı alınacak tedbirleri ve sıcak havalarda sağlıklı kalmanın yöntemlerini ise şöyle sıraladı:
"- Yemek yaparken eldiven kullanılmadığı durumlarda yüzük, bileklik vb. aksesuarlar çıkarılarak ellerin sık sık yıkanmasına önem verilmeli. Meyve ve sebzeler tüketilmeden önce bol su ile yıkanmalı.
- Çabuk bozulan, bakterilerin çok hızlı üreyebildiği yüksek risk grubundaki et, süt, yumurta, balık vb. besinler açıkta uzun süre bekletilmemeli, bu besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi sırasında hijyen kurallarına dikkat edilmeli.
- Çiğ ve pişirilmiş besinler birbirine temas etmeyecek şekilde üzeri açık hava ile temas halinde olmadan saklanmalı.
- Yemekler günlük olarak hazırlanmalı, birden çok kez ısıtılmamalıdır.
- Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı, besinler güvenilir yerlerden satın alınmalı.
- Yemek yaparken kullanılan kaşık, çatal, bıçak gibi araç-gereçler tek gıda türü için ya da tek seferlik kullanılmalı veya kullanıldıktan sonra yıkanarak diğer gıda için kullanılmalı.
- Kırık, çatlak, ambalajı zedelenmiş gıdalar satın alınmamalı. Özellikle konserveler satın alınırken kutusu zedelenmiş, kapak kısımları bombe yapmış ürünler seçilmemeli.
- Kuru baklagil ve tahıl gibi kuru gıdalar nemsiz, kuru ve serin bir ortamda muhafaza edilmeli.
- İçme suları güvenilir kaynaklardan alınmalı, damacanaların uzun süre güneşte bekletilmesinden kaçınılmalı.
- Buzdolabından çıkarılan dondurulmuş ürünler, özellikle sıcak günlerde açıkta bekletilmemeli.
-Daha önce et doğranmış bir tahta iyice yıkanmadan kesinlikle salata yapımı için kullanılmamalı, bıçak kesinlikle yıkanmalı ya da değiştirilmeli
- Mutfakta kullanılan bezler, tutaçlar, bulaşık süngerleri kullanım sonrası iyice dezenfekte edilmelidir, nemli ve sıcak ortamda bırakılmamalı.
- Her türlü gıda maddesi satın alırken etiket bilgisi okunmalı, üretim ve son kullanma tarihi ve saklama koşullarına dikkat edilmeli".
Doğru beslenme önerileri
Bu önlemlerin yanı sıra sıcak havalarda doğru beslenmenin önemini de vurgulayan Ruhan Aşkın Uzel, “Sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı artar ve metabolizma bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışır. Sıcak havalar ile beraberinde gelen kalp debisinde düşme, doku ve organlarda oksijenlenmede azalma, kalp atım sayısı ve kan basıncındaki artış nedeniyle yaz aylarında özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözlenir. Yaz aylarında özellikle bebek ve çocuklarda ishal görülme sıklığı artar. Özellikle hava sıcaklıklarının yüksek seyrettiği günlerde, vücudun iyon ve mineral kaybının oldukça fazla olması nedeniyle her gün en az 2-2.5 litre su içilmeli. Su haricinde süt, ayran, soda, limonata, soğuk bitki çayları, şekersiz kompostolar gibi içecekler doğru tercihlerdir. Yağlı besinlerin ve kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı. Kızartma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalı. Ana ve ara öğünler mutlaka tüketilmeli. Vücut direncini artırmak ve yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemli. Enerjisi yüksek kızartılmış ve hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlıları, dondurma gibi tatlılar tercih etmek doğru seçimlerdir” diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.