Sırrı Süreyya Önder'den Canlı bomba açıklaması
Ankara Katliamı’na ilişkin soruşturma dosyasından sızan kimi bilgilere göre, canlı bombaları taşıyan araç ile ona gözcülük eden araç, polis arama noktasından bir engele takılmadan geçti. Bilgiyi doğrulayan HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreya Önder de, “K
Ankara'daki barış mitingine yönelik saldırıya ilişkin yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ediyor.
Dicle Haber Ajansı (DİHA), Ankara Katliamı'na ilişkin soruşturma dosyası ve katliamdan önce rehberlik yaparak saldırı yerini inceleyen Antepli fırıncı Yakup Şahin'in 14 Ekim'de savcılıkta verdiği 17 sayfalık ifadeden sızan bilgilere dayandırdığı haberinde, canlı bombaları taşıyan araç ile ona gözcülük eden aracın Pozantı'da polis arama noktasından hiçbir engele takılmadan geçtiğini aktardı.
DİHA'nın söz konusu haberini HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder de doğruladı.
Buna göre;
Ankara'daki katliamın emrini veren Halil İbrahim Durgun, Yakup Şahin'in kullandığı, rehberlik yapan Citroen marka aracın Gaziantep'ten 20 dakika önce yola çıkmasını istedi. Şahin'in ifadesine göre Durgun'un yanında fotoğraflar aracılığıyla teşhis ettiği Yunus Emre Alagöz ile biri Arapça konuşan Suriyeli olmak üzere toplam üç canlı bomba bulunduğu belirlendi.
Ankara katliamına gelen canlı bombaları taşıyan ve Halil İbrahim Durgun'un kullandığı Ford Focus marka araç, 3 canlı bombayla birlikte Şahin'in ardından 20 dakika kadar bekledikten sonra Ankara'ya yola çıktı. Hiç mola vermeyen Ankara'ya doğru önden yola çıkan Yakup Şahin'in kullandığı araç; Adana Pozantı yolunda yapılan rutin kontrol kapsamında trafik polisleri tarafından durduruldu.
‘Aşkım ben bekliyorum'
Yapılan GBT sorgusu ve aramanın ardından trafik polisleri aracı bırakırken, Yakup Şahin, Halil İbrahim Durgun'a cep telefonu üzerinden ‘yolda polisin arama yaptığı' bilgisini şifreli bir şekilde “Aşkım ben bekliyorum” ifadesini kullanarak iletti. Şifreli mesaja Durgun'dan yanıt gelmemesi üzerine Şahin, canlı bombaları taşıyan aracın polis aramasına takılmasını engellemek için geri döndü.
Halil İbrahim Durgun'dan “Aşkım ben geçtim” şifresiyle polis aramasından geçtiği mesajı gelmesi üzerine, Yakup Şahin geri dönerek tekrar Ankara güzergâhına doğru yola çıktı. Şahin'in kullandığı araç trafik polisleri tarafından aynı yoldan ikinci kez geçmesi nedeniyle şüpheli görülerek ikinci kez durduruldu. Tekrar durdurulan araçta yapılan GBT ve aramanın ardından ‘aracın temiz olduğu' gerekçesiyle gitmesine ikinci kez izin verildi.
Savcılık ifadesine göre, rehberlik yapan Yakup Şahin, canlı bombaları taşıyan Durgun'un “camları filmli Focus marka araçla yapılan sıkı aramadan nasıl geçtiğini anlamadığını” belirtti. Polis tarafından rehberlik yapan aracın iki, canlı bombaları taşıyan aracın bir kez durdurulması, GBT sorgusu ve arama yapılmasına karşın yola devam eden araçlar mola vermeden Gölbaşı'na kadar geldi. Her iki araç Ankara Gölbaşı'na gelince buluşarak mola verdi. Durgun ve Şahin şifreli mesajlaşmaları yaptıkları telefonları Gölbaşı'nda verdikleri molada kırarak imha etti. Durgun'un talimatı üzerine Şahin, her hangi bir sorun olması durumunda haber vermesi için saldırının gerçekleştiği yere giderek gözcülük yaptı.
Sırrı Süreyya doğruladı: ‘Araç aranmadan geçiriliyor'
Med Nuçe'de yayınlanan “Ankara'ya Bakış” programına katılan Sırrı Süreyya Önder de söz konusu bilgileri doğruladı. Önder, Ankara'daki katliamı gerçekleştiren canlı bombaların polis kontrol noktasından geçerek Ankara'ya geldiklerini söyledi.
Önder, “Canlı bombalara gözcülük eden şahıs ve araç Ankara'ya gelirken kontrol noktasında aramaya takılıyor. GBT yapılıyor ve aracın geçişine izin veriliyor. Ardından gelen siyah camlı ve içinde canlı bombaların bulunduğu araç aynı noktadan geçmesine rağmen araç aranmadan geçiriliyor” dedi.
Önder, “Bizim elimizde katliama ilişkin bütün bilgiler mevcut, biz şimdi bunları belgeliyoruz ve bunların açığa kavuşturulmasını bekliyoruz. Katliama ilişkin bilmediğimiz hiç bir şey yok.” diye konuştu.
Ayrıca Önder, Ankara Katliamı'ndan sonra geri dönen ve canlı bombalara gözcülük yaptığı belirtilen şahsın, Antep'te ikinci bir katliam yapılması için bazı bombaları yeni adreslere ulaştırdığını da belirterek, “Bu adreslerden biri de HDP'ye yakın isimlerden biridir. HDP'yi bu katliamla ilişkilendirmek için bize yakın birini seçiyorlar ve onun üzerinden ikinci bir katliam gerçekleştirmek istiyorlar. Ancak aldığımız bilgiler ve sonrasında geliştirdiğimiz tedbirler nedeniyle bu katliamın yaşanmasının önüne geçtik” dedi.
Öte yandan, Önder, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın yanı sıra, İmralı Heyeti üyelerine yönelik tehditler olduğunu dile getirdi. Önder, “Biz bunları çok fazla öne çıkarmak istemiyoruz. Çünkü asıl olan toplumun güvenliğidir,” dedi.
“Asıl hedef HDP Genel Merkezi'ydi”
Diğer taraftan, soruşturma dosyası ve Yakup Şahin'in savcılıkta verdiği ifadeye göre, saldırının yapılacağı asıl hedef HDP Genel Merkezi'ydi.
HDP Genel Merkezi'ne yönelik saldırıda kullanılacak bombaların Deniz Büyükçelebi adlı bir kişi tarafından Suriye'den getirildiği ifade edilirken, saldırı planının 10 Ekim'de Ankara'da barış mitinginin yapılacağı bilgisinin öğrenilmesi üzerine ertelendiği ve saldırı önceliğinin miting olduğu belirtiliyor.
Kaynak: İMC
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.