Önder, 2012'de birçok kentte newroz kutlamalarına müdahale edildiğini ancak, 2013'te aynı kutlamaların barış içerisinde geçtiğini söyledi. Önder, "Bu newroz da barışa vesile olsun. Bunun için de Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrit ve izolasyonun kaldırılması gerekiyor. Bu yıl newroza müdahale etmeyi düşünenler bunun onarılmaz bir durum olacağını bilmeliler" diye konuştu.

Med Nuçe'de DİHA Ankara Temsilcisi Kenan Kırkaya'nın sorularını yanıtlayan Sırrı Süreyya Önder, Temmuz 2015'ten bu yana devam eden çatışmaların toplumsal maliyetini arttırmaktan başka bir işe yaramadığını söyleyerek, "Bin yıllık müzakere süreci bu çatışma ortamından çok daha iyidir" diye konuştu.

Önder'in açıklamalarından satı başları şöyle:

Bu çatışma ortamı kimse için sürdürülebilir bir durum değil. Çatışmaların toplumsal maliyetini arttırmaktan başka bir durum olamaz. Daha açık, daha net bir müzakere süreci başlamalı. İstese bin yıl sürsün bugünkü çatışma koşullarından iyidir. Ancak, bunu yapacak hükümet Kürt halkının statü talebini yok sayarak bunu düşleyemez.

Bunun ilk adımı da Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecrit ve izolasyonun bir an önce kaldırılmasıdır. Müzakareler belki 10 yıl belki 20 yıl sürecek ancak çatışmadan çok daha iyi bir durum olacaktır. Bu temenniyi bıkmadan dile getirmekten başka çaremiz yok.

2012'de hükümetin pratikteki uygulamaları bu kadar vahim değilken söylemleri çok daha sertti. Şimdi söylemleri de prtatikleri de vahim bir durumda. Ama bu geri dönülemez bir yol değil. Müzakere ihtimali her zaman vardır. Bizim için önemli olan bu ihtimali güçlendirmektir. Unutmasınlar ki savaşla gidilecek her menzil ağır toplumsal maliyettir.

"Newroza müdahale etmeyi düşünenler, barışa mesafe koyacaklarına emin olsun"

2012'de 7 kentte newroz kutlamalarında görevliydim. 6 kentte ağır müdahalelere maruz kaldık. Ama hemen 1 yıl sonrasında tarihi görkemli ve barış talebinin yüksek olduğu newrozu yaşadık. Bu newroz da barışa vesile olsun. Newroz kutlamalarına müdahel etmeyi düşünenler bunun barışla aramıza çok uzun bir mesafe koyacağına emin olsunlar.

"AB'den yardım bekleyen azrailden can dağıtmasını bekler"

Kırkaya'nın AB'nin Türkiye mülteci pazarlığı dolayısıyla yaşanan çatışmalara ve HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ ve 3 vekilin dokunulmazlıkları konusunda tavır göstermemesine yönelik sorusuna da Önder şöyle cevap verdi:

AB'ye ve dış dinamiklerden hiçbir derman gelmeyeceğini düşünenlerdenim. Kendileri siyaseten takatsiz kalmış, yeni çözüm üretemeyen, giderek ortak para politikasından başka bir şey üretmeyen bir durumdalar. AB'den yardım bekleyen azrailden can dağıtmasını bekler. Ne kadar çaresiz olduklarını mülteci pazarlıklarında gösteriyorlar. İnsanlığın bütün evrensel değerlerini çöpe attılar. Şu andaki lüzumsuzluğunun lüzumundan fazla olduğunu düşünüyorum.