Türk devleti isterse olur!

Türk devleti isterse olur!

Yavuz Evin (21), 2 Şubat'ta ayağındaki rahatsızlıktan dolayı Yüksekova Devlet Hastanesi'ne yatırıldı, ameliyat oldu ve 11 Şubat'a kadar hastanede kaldı. Evin hastanedeyken 3 Şubat'ta TEDAŞ binası bombalandı.

A+A-

Yüksekova'da TEDAŞ binasına yapılan bombalı eyleme katıldığı suçlamasıyla 18 aydır tutuklu bulunan Yavuz Evin (21), bombalı eylemden bir gün önce yatırıldığı hastanede 9 gün boyunca "yatılı olarak" tedavi gördüğünü hastane raporlarıyla kanıtlanmasına rağmen, hala tutuklu yargılanıyor.

Hakkari'nin Yüksekova (Gever) İlçesi'nde 3 Şubat 2012 tarihinde ilçede bulunan TEDAŞ binasına yapılan bombalı eyleme katıldığı iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklanan Yavuz Evin (21), söz konusu olaydan bir gün önce ayağındaki rahatsızlıktan dolayı ameliyat olduğu Yüksekova Devlet Hastanesi'ne yatırıldığı ve 11 Şubat'a kadar hastanede yatılı olarak tedavi gördüğü hastane raporları ile kanıtlanmasına rağmen, yaklaşık 18 aydır cezaevinde tutuluyor. Van F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Evin'in yargılandığı dosya kapsamında bir diğer dikkat çeken nokta ise, gözaltına alındıktan 2 gün sonra bir anda ortaya çıkan 4 gizli tanığın ifadesi sonucu tutuklanarak, cezaevine gönderilmesi. Gözaltına alındığı 6 Mayıs 2012 tarihinde 2 gün sonra hakkında 4 gizli tanığın ifade verdiği Evin, ameliyat olduğu dizindeki tedavinin düzenli bir şekilde yapılmamasından dolayı sakatlanma riskiyle karşı karşıya.

Gizli tanık ifadeleri sonucu birçok eylemle ilişkilendirilen Evin, Roboskî'de 34 yurttaşın TSK'ye ait uçakların bombardımanı sonucu katledilmesini protesto ettiği ve "örgüt adına gizli faaliyetler yürüttüğü" iddiaları ile de yargılanıyor. Cezaevinde 15 ay tutuklu kaldıktan sonra Van 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada mahkeme heyeti tarafından dosya kapsamında adı geçen kurumlar ile gerekli yazışmaların yapılması, gizli tanıklara yazılmış müzekkerelerin cevabının beklenmesine karar verilerek, Evin'in tutukluluk halinin devamına karar verildi.

Herhangi bir somut delil yok

Müvekkili aleyhine tüm dosya kapsamında gizli tanık beyanlarından başka herhangi bir somut delil olmadığını söyleyen Evin'in avukatı Dilber Uzunköprü, müvekkilinin hakimiyet alanı dışında yakalanan bir flash diskte yer alan bir word belgesinin örgüte rapor olarak sunulduğunun iddia edildiğini ifade etti. Tüm dosya kapsamında çok açık bir şekilde hukuka aykırılıkların mevcut olduğunu dile getiren Uzunköprü, şunları söyledi: "Her şeyden önce müvekkilim söz konusu bombalı eylemin gerçekleştirildiği tarih sırasında hastanede yatılı bulunmaktaydı. Buna ilişkin sağlık raporunu da mahkeme heyetine sunduk. Buna rağmen müvekkilim sadece bir gizli tanık beyanına dayalı olarak 18 aydır tutuklu durumdadır. Gizli tanıklara sadece kod isim vererek insanları bu kadar kolay yargılamak hukuk düzeni ile bağdaşmaz. Bunun yanında dosyadaki en önemli ayrıntılardan biri de dosyada gizli tanığın ortaya çıkışıdır. Müvekkilim ilgi alanı dışında bulunan belgeye göre gizli tanık oluşturulmuştur. Tamamen belgedeki bilgiler kes, kopyala, yapıştır mantığıyla gizli tanığın önüne bırakılmıştır. Tabi gerçekten bir gizli tanık varsa…"

İhtiyaca göre gizli tanık imalatı

Müvekkili Evin'in gözaltına alındıktan 2 gün sonra gizli tanıkların ortaya çıkarak ifade verdiğine dikkat çeken Uzunköprü, şöyle devam etti: "İşte bu durum polisin istediğinde delil yoksa nasıl delil oluşturabileceğinin, delilden sanığa ulaşılması gerekirken, sanıktan yola çıkılarak delil oluşturulduğunun en açık kanıtıdır. Yani polis istediğinde gizli tanıklar ortaya çıkararak delil oluşturuyor. Gizli tanık müessesine artık itibar edilmemesi gerektiğinin, bu müessesenin istenirse ne kadar tehlikeli bir hal alacağının en açık örneğidir. Gizli tanıkların dinlenmesi sırasında aslında duruşmada hazır bulunma hakkına sahip olduğumuz halde gizli tanıkların can güvenliği gerekçe gösterilerek bizim yokluğumuzda gizli tanık beyanları alınıyor. Görmediğimiz, yaşını, akli dengesinin yerinde olup olmadığını bilmediğimiz, tanıklıktan çekinebilecek biri olup olmadığını bilmediğimiz ve en önemlisi de gerçekten bir gizli tanığın var olup olmadığını bilmediğimiz bu beyanlar yüzünden binlerce insan cezaevlerinde tutuluyor. Aslında müvekkilim bu durumda olan sanıklardan değil mağdurlardan sadece biri."

TMK mağduru

2010 yılında da TMK mağduru olarak 6.5 ay cezaevinde tutulan Evin hakkında Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, "Ülke bütünlüğünü bozma" ve "Örgüt üyesi olmak" iddialarından ceza verilmek isteniyor. Davanın ikinci duruşması 14 Kasım'da Van 5. Ağır Mahkemesi'nde görülecek./DİHA

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.