Vekiller salondan çıkmayınca...

Vekiller salondan çıkmayınca...

MİT TIR’ları haberi nedeniyle Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılanacağı davanın ilk duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Duruşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT’in müdahil olma talebi kabul edildi. Davaya gizlilik kararı verildi. Mill

A+A-

MİT TIR'ları haberi nedeniyle Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yargılanacağı davanın ilk duruşması İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Saat 10.00'da Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi'nde başlayan duruşmaya CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş, Mahmut Tanal, İlhan Cihaner, Mahmut Tanal ve Gürsel Tekin, HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Filiz Kerestecioglu, Garo Paylan, İngiltere İstanbul Başkonsolosu Leigh Turner, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EJF), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), Pen International ve çok sayıda gazeteci gözlemciler arasında yer aldı.

Ayrıca, yabancı diplomatlar, çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi ile ulusal ve uluslararası gazetecilik meslek örgütleri de Dündar ve Gül'e destek verdi.

Dündar: Biri Kaçak Saray, biri Adalet Sarayı

Duruşma öncesi, Çağlayan Adliyesi dışında Can Dündar ve Erdem Gül açıklama yaptı.

Adliye önünde konuşan Dündar, “İki saray arasında kalmış durumdayız. Biri Kaçak Saray, biri Adalet Sarayı. Yaptığımız haberin arkasındayız. Buraya gazeteciliği savunmak için geldik. Bugün mahkemeden aksi yönde bir karar çıkarsa bu AYM'ye kayyum atandığı anlamına gelir” dedi.

Gül ise “Biz sadece işimizi yaptık” dedi.

Duruşma kapalı görülecek

Can Dündar ve Erdem Gül alkışlar arasında duruşma salonuna girdi. Ardından kimlik tespiti yapıldı.

Davaya yeni atanan savcı Evliya Çalışkan, duruşmanın kapalı görülmesini talep etti. Avukatlar bu talebe itiraz etti.

Avukat Tora Pekin, adil yargılanmanın güvencesi için yargılamanın açık olması gerektiğini belirtti, “Açık yargılama savunma hakkının güvencesidir. Savcının kapalılık talebinde devlet yetkililerinin görüşme kaydı iddiası var. Bizim dosyamızda böyle bir kayıt yok. Neden dosyanın tamamı kapalı oturumda irdelensin. Gizli belgeler varsa o belgeler irdelenirken oturum kapalı yapılabilir” dedi.

Avukat Pekin, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum” açıklamasına tepki gösterdi, “Cumhurbaşkanı size Anayasa'yı çiğnetmek istiyor. Bu beyanlar suçtur” dedi.

Davada şikayetçi olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı ise “Kapalı celse konusunda takdir mahkemenizindir” dedi.

Savcı ayrıca davaya Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MİT'in de müdahil olmasını istedi. Avukat Ergin Cinmen Erdoğan'ın müdahilliğinin yargının bağımsızlığını da zedeleyeceğini ifade etti.

Erdoğan ve MİT müdahil oldu

Mahkeme ara karar için duruşmaya ara verdi

Verilen aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, MİT ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın müdahilliği kabul ederek, duruşmanın kapalı oturumuna karar verildi.

Savcının talebi üzerine duruşmanın kapalı görülmesine karar verildi.

Duruşmayı izleyenler kararı protesto etti.

1 Nisan'a ertelendi

Duruşma verilen ardından tekrar başladı. Mahkeme, milletvekillerin salonu terk etmesini istedi. Vekiller salonu terk etmek istemeyince vekiller hakkında yasal işlem yapılması kararlaştırıldı.

Milletvekilleri salondan çıkmayınca, mahkeme duruşmayı 1 Nisan'a erteledi.

HRW: Dava derhal sona verilsin

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) de duruşma öncesi yaptığı açıklamada ‘davanın derhal sona erdirilmesi ve ifade özgürlüğüne, halkın bilgi alma hakkına müdaheleye de son verilmesi' çağrısında bulundu.

Dündar: Korkmuyoruz

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, ilk duruşmalarından hemen önce dün akşam Artıhaber'de Banu Güven'in konuğuydu.

Yargılanacakları mahkemeye ek heyet gönderildiğine, duruşmaya saatler kala yeni savcı da atandığına dikkat çeken Dündar,”Sürprizle karşılaşabiliriz, ama korkmuyoruz” demişti.

Savcı değiştirilmişti

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, duruşmaya 2 gün kala, Savcı İrfan Fidan'ı davadan alıp Yerine Evliya Çalışkan'ı görevlendirmişti.

Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Twitter'dan yaptığı açıklamada, 15 gün önce mahkemeye dört yeni hakim atandığını, AYM kararını aşmak için de duruşmaya yeni delil sunulmuş gibi davranıldığını belirterek, “Bu tezgahı kabulleneceğimizi zannedenler duruşmayı beklesin,” demişti.

Edebiyatçılardan Davutoğlu'na mektup

Öte yandan duruşma öncesi, dünya edebiyatının önde gelen isimleri Başbakan Ahmet Davutoğlu'na açık mektup yazdı.

Monica Ali, Margaret Atwood dahil 100'ü aşkın yazar, The Guardıan gazetesinde yayınlanan mektupta, davanın düşürülmesi ve basın-ifade özgürlüğüne dönük ihlallere son verilmesi istendi.

Ne olmuştu?

29 Mayıs 2015'te Cumhuriyet'te “İşte Erdoğan'ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR'ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatılmıştı.

Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu soruşturmayı basın açıklamasıyla duyurmuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” diyerek Dündar'ın bir kez ağırlaştırılmış müebbet, bir müebbet ve 42 yıl hapsi cezası ile cezalandırılması istemişti.

Gül ve Dündar, haberin yayınlanmasından altı ay sonra 26 Kasım 2015'te ifadeye çağrılmış aynı gün tutuklanarak Silivri Cezaevi'ne gönderilmişti.

Dündar ve Gül'ün avukatları, 6 Aralık 2015'te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulunmuştu.

Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi.

AYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat'ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul'a sevk etti. Genel Kurul'un da “hak ihlali” kararı sonrası Dündar ve Gül tahliye edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili İrfan Fidan tarafından hazırlanan iddianamede, Can Dündar ve Erdem Gül hakkında “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etme, devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme, cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme” suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.