Yöresel elbiseli minik ellerden toprağa can suyu
Hakkari'nin Çukurca ilçesine bağlı Gündeş köyünde yaşayan 8 yaşındaki Muhammet ve 11 yaşındaki ağabeyi Can Alan, babalarının çalışması nedeniyle tarla ve bahçelerini kendileri sulayıp bakımını yapıyor.
Çukurca ilçesine bağlı Gündeş köyünde yaşayan Hikmet ve Necibe Alan çiftinin çocukları Muhammed ve Can Alan, babalarının ilçeye gidip çalışması nedeniyle ekili tarlalarının sulama ve bakımını yapıyor. Köylerine 3 kilometre mesafede bulunan tarlalarına her gün yanlarına aldıkları kürek ve yiyeceklerle yürüyerek giden Muhammed ve Can kardeşler, zamanlarının yarısını burada geçiriyor. Giydikleri yöresel elbiseleriyle köyün ilgi odağı olan minikler, ellerindeki küreklerle su kanalını açarak toprağa can suyu veriyor. Tarlada ektikleri susam, domates, biber, soğan, salatalık ve patlıcanları sulayan minikler, güneş altında yaklaşık 4 saat çalışıyor.
Babasının ilkbaharda ektiği tarlayı abisiyle sulayıp bakımını yaptığını ifade eden Muhammed Alan, bağ ve bahçe işlerinin ağır ama eğlenceli olduğunu söyledi. Alan, "Babam ilkbaharda bize sebze bahçesi ekti. Fakat ilçede özel bir sektörde çalışıyor. Sabah gidip akşam yorgun dönüyor. Ben ve ağabeyim de korona virüsünden dolayı okullar kapanınca kendimizi bahçe işlerine verdik. Babamın zahmeti boşa gitmesin diye tarlayı suluyoruz. Tarlaya bakacak başka kimsemiz yok. Bizde bakmasak bahçemiz kuruyup gidecek. Her gün evden buraya kadar yürüyerek geliyoruz. Günümüzün büyük çoğunluğu burada geçiyor. Güneş altında yaklaşık 4 saat sulama ve bakım işleri yapıyoruz. İlk etapta su kanalını açıyoruz. Daha sonra tıkanan su kanallarını açıyoruz. Sırasıyla sebzelerimizi suluyoruz. Burada yetiştirdiğimiz sebzeleri eve götürüyoruz. Annem bir bölümünü yemek yapıyor. Geri kalanları da kurutup konserve olarak kış ayları için dondurucuda muhafaza ediyor" diye konuştu.
Korona virüs nedeniyle okulların kapanmasıyla kendilerini bahçe işlerine verdiklerini belirten Can Alan ise babalarının yarım kalan işlerini kardeşiyle birlikte yaptığını söyledi. Alan, "Evden yanımıza aldığımız yemeklerle tarlaya geliyoruz. Su arkını tıkayan taşları ve çöpleri temizliyoruz. Küreklerle suya yön verip sebzelerimizi suluyoruz. Tarlada yeşeren yabani otları ellerimizle temizleyip sebzelerin toprağını eşiyoruz. Geçimimiz tarım üzerine. Burada elde ettiğimiz sebzelerin bir bölümünü satıyoruz. Geri kalanını da yemek yapıp kış için de konserve olarak tutuyoruz" şeklinde konuştu.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.