Yüksekdağ: Silahlar sussun işçiler konuşsun
HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, “Saray’da savaş yapılıyorsa fabrikalarda barış yapıldığını göstermemiz gerekiyor” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Barış Bloku'nun Cezayir Toplantı Salonu'nda “İşçiler, emekçiler barış istiyor” sloganıyla düzenlendiği foruma katıldı.
Foruma Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen'in yanı sıra, KESK, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk-İş yöneticileri, direnişteki Çan Ortak Girişimi, UPS Kargo, Arçelik LG, PTT, TüvTürk, Serapoll işçileri de katıldı.
Forumda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ şunları söyledi:
‘Savaşa mecbur bırakılıyoruz'
“Böyle bir savaşa mecbur bırakılıyoruz. Bütün ezilenleri parçalayan, dağıtan, atomize eden bir siyasi savaş konseptiyle karşı karşıyayız. Egemenlerin yürüttüğü asimetrik bir savaş, yıkıcı tahrip edici bir savaş düzeni kurulmuştur. Bu savaş kendi iktidarını 2020-50-70'lere götürme hırsıdır. Bunu dayatan sarayın ta kendisidir.
“Her gün yüreğimiz kanayarak uyanıyoruz. Bu savaş günlük yaşamınızı işgal etmiş durumda. Utanmadan ekonomik krizi olmadığını iddia ediyorlar. Dolar dizginlenemiyor. Çelişkiler çok ciddi bir tahribat bırakıyor.
‘Sesimizi birleştirmeliyiz'
“Bu çalkalanma işsizlik ve işten çıkarmaları getiriyor. Bombalanan yerleri görüyoruz ama işten çıkartılan işçileri kimse görmüyor. Savaşı onlar da yaşıyor. Vahşi kapitalizm, patronlar, ‘Ekmek aslanın ağzında' deyip işten çıkartıyorlar. Milli güvenlik gerekçesiyle hak arama mücadelesi engelleniyor. İşçiler en yaşamsal taleplerini bile dile getiremiyor. Savaş işte böyle bir şey.
“Bütün savaş mağdurları olarak sesimizi birleştirmek zorundayız. Yoksa giderek daha dizginsiz bir alana doğru yol alacağız. Bütün silahlar sussun, işçiler konuşsun. Eşyaya can verenler, yaşama dinamiğini verenler, üretmenin değerini bilenler konuşsun. Barışın kıymetini en iyi siz bilirsiniz, biz biliriz.
“İster gerilla, ister asker, ister polis, ister sivil olsun, canın değerini biz biliyoruz. Ama yönetenler ne emeğin değerini biliyor, ne canın ve insanın değerini biliyor. Şehitliği kutsarken, o canların nasıl yetiştiğini bilmiyorlar, yaşamıyorlar. Onlar, çocuklarını askere dahi göndermiyorlar.
‘Düşmez, kalkmaz bir Allahmış'
“Biz'ler çok büyük bir kapı açtık. Durdurulamaz denilen bir canavarın, bir şehir efsanesi olduğunu ortaya koyduk. Utanmasalar kendilerini ölümsüz, yara almaz olarak gösterecekler. Tüm Türkiye gördü ki hepsi fasa fisoymuş. Biz onların yalanını, hikayelerini bitirdik. Demek ki; düşmez, kalkmaz bir Allahmış. Bunu unutmuşlardı, biz hatırlattık. Ve yenilecekler. Büyük insanlık için, soylu direnişimiz onların yenilgisi olacak.
‘Fabrikalarda barış yapıldığını göstermeliyiz'
“Saray'da savaş yapılıyorsa fabrikalarda atölyelerde barış yapıldığını göstermemiz gerekiyor. Sarayın yaptığı savaşa karşı bütün üretim ve yaşam alanlarında barışı yapabileceğimizi göstermemiz gerekiyor.
“Bu haksız savaşta yitirdiğimiz canlarımıza sözümüzdür bu sefer de onlar için kazanacağız. Verdiğimiz söz halklarımızın ve bütün Türkiye işçi ve emekçilerinin yeni yaşamı kurma sözüdür. Barışın sözüyle yeni bir Türkiye'yi yeniden kurmayı başaracağız. Yıkanlar karşısında yeniden kuranlar kazanacak. Ve bütün emekçilerin en önde yer alacağına inancım tamdır.”/İMC
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.