HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, sokağa çıkma yasağının kalkması kararı ile birlikte bundan sonra Cizre'de yapılması gerekenler konusunda değerlendirmelerde bulundu.

'Cizre halkının direnişi, sokağa çıkma yasağını kaldırdı'

Cizre'de direnenlerin yanı sıra bu direnişi sahiplenen tüm halkın duruşunu selamladığını ifade eden Yüksekdağ, sıkıyönetim ve sokağa çıkma yasağının kaldırılmış olmasının aslında halkın görkemli direnişinin sonucu olduğunu söyledi.

Yüksekdağ, "Saray ve AKP iktidarı, barışçıl bir duruşa sahip olmadığı için bu zamana kadar kendi isteği ile bir karar alarak sokağa çıkma yasağını kaldırma noktasına gelmedi. İktidarı bu noktaya getiren halkımızın direnişidir. 10 günden bu yana Cizre halkının yükselttiği direnişin sonucudur. HDP olarak 3 gündür buradayız. Bizler de Cizre halkının direnişini selamlamak ve onların yanında olduğumuzu göstermek için geldik. Halkımızın bu direnişinin siyasal iktidar tarafından kanla katliamla cezalandırılmasına karşı büyük bir dayanışmak için buradaydık. Gerek bölgede, Türkiye'de ve dünyada oluşan kamuoyunun sonucunda sokağa çıkma yasağı kalktı. Bu halkımızın kazanımıdır" dedi.

'Özyönetimi bütün Türkiye sahiplenmeli'

Saldırılar ne kadar yaygın olursa olsun, direniş ve demokratik duruşun da o kadar geniş ve örgütlü olması gerektiğini vurgulayan Yüksekdağ, "Evet böyle bir vahşetle Cizre'de karşılaştık ama yarın öbür gün Silvan'da, Silopi'de karşımıza çıkabilir. Ve çıkıyor da. Bu saldırıları göğüsleyebilmek için her yerde geniş çaplı direniş üzerinden hareket etmemiz gerekir. Bundan sonra çok net bir duruşa hazır olmamız gerekir" dedi.

Halkın 'öz yönetim' iradesini sadece bölgede değil, bütün Türkiye'de sahiplenmenin önemine de değinen Yüksekdağ, "Halkımızın öz yönetim iradesi sahiplenirse bütün bir Türkiye'nin iradesi haline getirilirse bu saldırıların çapı ve ağırlığı da değişecek. Bu yüzden bir krizin Cizre gibi bir yerde sıkıyönetim, sokağa çıkma yasağı ve çok ağır katliamların yaşandığı anlarda değil, bunun öncesinde ve temel olarak öz yönetim iradesini sahiplenme olarak bu süreci sahiplenmemiz lazım" diye konuştu.

'Cizre'de iktidar yenilmiştir'

Bu kapsamda da her yerde yaygın bir direniş göstermeye devam etmelerinin yanı sıra batıda da öz yönetim talebinin meşrutiyetini savunacaklarını ifade eden Yüksekdağ, öz yönetim ilanlarını doğru biçimde tüm Türkiye'ye kabul ederse ancak bu saldırıların önüne geçilebileceğini kaydetti. Yüksekdağ, bu konudaki değerlendirmelerine şöyle devam etti: 

"Cizre'de geliştirilen süreçte iktidar yenilmiştir. Bu kadar ölüme, bu kadar vahşete rağmen iktidarın konsepti çökmüştür. Bir dönem politikası çökmüştür. Bu çöküşü hemen kabullenmeyecekler. Yine bunu farkı yerlerde silah kullanmaya, saldırmaya devam edecek. İşte bu süreçte biz nerede bir sıkışma varsa orada olmalıyız. Ama her yerdeki iradeyi de güçlü bir şekilde sahiplenmeliyiz. Ve çok daha geniş bir alanda kendimizi ifade etmeliyiz." 

'İlk etapta insani ihtiyaçlarını karşılayacağız'

Bugün Cizre'ye ilk önce bir heyetin, su ve mama gibi insani malzemeler götüreceğini, ardından da büyük bir kitle ile kendilerinin Cizre'ye hareket edeceklerini aktaran Yüksekdağ, Cizre'de yakılıp yıkılmış bir kenti göreceklerinin farkında olduklarını da söyledi.

Yüksekdağ, "Bizlerin de insanların günlük yaşamlarını sağlayacak olanakları sağlamamız lazım ilk etapta. Sağlık heyeti, hukuk heyeti, tamir onarım işlerine girişilecek" dedi.

'Cizre'yi özyönetim ruhuna uygun inşa edeceğiz'

Sözlerinin devamında Cizre halkının istediği gibi ortak bir karar süreci ile birlikte Cizre'yi yeniden inşa edeceklerini kaydeden Yüksekdağ, Cizre'yi yaşanabilir bir kent haline getireceklerini söyledi.

Yüksekdağ, bu inşa sürecine dair ise Türkiye halklarına şu mesajı verdi: "Bu da öz yönetim sürecinin ruhuna göre yapmaktır. Aynı zamanda halkın çoğulcu katılması demektir. Katılımcı bir inşayı gerekmektedir. Cizre'nin inşasını da bizler katılımcı bir inşa süreci olarak görürsek öz yönetim ruhuna uygun davranmış oluruz. Öz yönetim talebi uğruna şehit düşen kardeşlerimize karşı görevimizi en iyi şekilde yerine getirebiliriz. Cizre halkı bütün Türkiye adına, insanlık adına çok büyük bir direniş ortaya koydu. Cizre adına layık ve hepimizin başını dik tutan bir direniş sergiledi. Ve bütün Türkiye, Cizre halkına çok şey borçludur. Cizre'ye borcumuzu en azından bir parça ödemek için yeniden inşa ederek ödemeliyiz."/Diha