MUSA DÜZENCİ - YÜKSEKOVAGÜNDEM

Demokratik Bölgeler Partisi Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Eş Genel Başkan Yardımcısı Herdem Kızılkaya ve DBP MYK üyesi Dilek Öcalan’ı, Yüksekova Belediye Eşbaşkanları, HDP ve DBP Eş Başkanları ve çok sayıda partili Yüksekova’nın girişinde karşıladı.

Buradan konvoy şeklinde ilçeye gelen DBP Eşgenel Başkanı Kamuran Yüksek ve beraberindekiler, DBP Yüksekova İlçe binasına geçti.

YÜKSEK; EĞİTİME ÇOK ÖNEM VERİYORUZ

Burada bir süre partililerle görüşen Eşgenel Başkanı Yüksek, daha sonra Yüksekova’daki Siyasi Akademi okuluna geçti. Burada konuşma yapan Yüksek, Demokratik Bölgeler Partisi olarak, eğitime çok öenm verdiklerini belirterek, eğitim üzerinde yoğun bir çalışma yapacaklarını belirtti.

Yüksek; Akademilerimizi hem ziyaret ediyoruz. Hem eğitim devlerini esas tutuyoruz ve bazı dersleri biz kendimiz veriyoruz.  Yavaş yavaş özellikle Kürdistan'da ve Kürdistan'ın her ilinde her ilçesinde akademi okullarını açmaya çalışacağız. Parti okulları açmaya çalışacağız. Eğitimden geçmeyen akademi eğitim görmemiş hiçbir çalışanımız kalmayacak’ dedi.

‘TOPLUMA HALKA ÖNCÜLÜK EDEBİLECEK ARKADAŞLAR YETİŞTİRECEĞİZ’

Toplumun bütün ihtiyaclarını karşılayacak kadrolar yetiştireceğiz diyen Yüksek, Ekonomi anlamda uzmanlaşmış, ekonomimizi nasıl geliştirebileceğimizi, yine sosyal dönüşümlü çalışmalarımızı sosyal devrim,  toplumsal devrim,  hukuk konularını, diplomasi, demokratik siyaset alanı bütün bu alanlarda mücadelemizde yer alabilecek topluma halka öncülük edebilecek arkadaşlar yetiştireceklerini belirtti.

Yüksek;  Bunlar için bu eğitim çalışmalarını yürütüyoruz, akademiler bunun için var. Hala büyük bir özgürlük davası var bunu sürdürüyoruz. Kimlik mücadelemiz sürüyor, ulusal haklarımızla ilgili mücadelemiz sürüyor bunlar çok önemli, bunlarla alakalı olarak yıllardır halk olarak isyan halindeyiz. bu isyan hala devam ediyor, hala bir karşılık oluşmuş değil. Türkiye Cumhuriyet'i devleti,  Kürtleri bizleride kapsayan bir dönüşümü hala gerçekleştirmiş değil’ dedi.

YÜKSEK; KÜRDİSTAN’DA TARİHİN EN VERİMLİ COĞRAFYASINDA YAŞIYORUZ

Yüksek son olarak;  Kendi topraklarımızda hala özgür değiliz. Kendi kimliğimizle, dilimizle  kendi topraklarımızda yurdumuzda yaşayan bir noktaya gelmiş değiliz. ortadoğu'da yine Kürdistan halkları hala özgrleşmiş değil. Bunun için bu ulusal çaptaki mücadelemiz bölge düzeyinde devam edecek.  Bu bir isyan tabi ki halkımızın inkarına karşı, mücadelemizin inkarına karşı, dilimizin kimliğimizin inkarına karşı bir isyandır ama umut ediyoruz ki  demokratik yollarla demokratik bir çözüme erecektir. Mücadelemiz artık çok büyüdü, sadece bir isyan hareketi değil artık bir inşa hareketine dönüşüyor. Bir toplumsal isyan hareketine dönüşüyoruz.  Bir isyan içerisindeyiz, ulusal haklarımız konusunda yine halkımızın yoksulluğu, ezilmişliği konusunda ama bunun yına sıra artık sadece isyan eden değil, aynı zamanda yapan, aynı zamanda inşa eden bir noktaya gelmek istiyoruz. Kapitalizmin toplumda oluşturduğu bireyciliğe, bencilliğe yaratmış olduğu alışkınlıklara, yaratmış olduğu anlayışa karşı Kapitalizm devletlerin toplumumuz arasında yaratmış olduğu yozlaşmaya, kötü kültüre karşı toplumu ahlaki politik değerler yüzünden yeniden inşa etmek istiyoruz, Yeniden toplumsallaşmak istiyoruz, Yeniden kendi köklerimiz üzerinde toplumu yeşertmek büyütmek geliştirmek istiyoruz. Bu en genel çerceve içerik olarak, toplumumuzu ekonomik olarak yeniden örgütlemek geliştirmek istiyoruz. Ekonomi toplum yaratmak istiyoruz. Yoksulluk diz boyu Kürdistan'da, tarihin en verimli coğrafyasında yaşıyoruz, dünaynın en verimli coğraflarından birinde yaşıyoruz ama insanlarımız aç yoksul burdan çıkarmamız lazım toplumumuzu’ şeklinde konuştu.