Siyasi faaliyetlerinden dolayı 10 yıla yakındır cezaevinde hükümlü bulunan Cezaevi şartlarından dolayı  ağır hastalığa yakalanan ve tıbbi tedavisi yapılmadığı için hastalığı gün geçtikçe ilerleyen mahpuslardan biri  olan Hasan Kaçar için KESK, STK ve Kaçar’ın ailesi harekete geçti.

Bulvar Caddesi üzerinde KESK üncülüğünde düzenlenen yürüyüş ve basın açıklamasına Belediye Başkanı Fadıl Bedirhanoğlu, Parti yönetimi, Kaçar ailesi ve yüzlerce kişi katıldı. Hasta tutsak Kaçar’ın posterleri ile yürüyüşe geçen kalabalık hasta tutsaklar onurumuzdur sloganları ile belediye binası önünde toplandı. Burada basın açıklamasını okuyan Hakkari KESK Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Metin Demirer 10 yıldın cezaevinde bulunan hasta tutsak Hasan Kaçar’ın sağlık durumunu her geçen gün daha da kötüye gittiğini söyledi.

Demirer,” Hasan Kaçar, Ankilozan Spondilit iltehatlı kemik hastalığına yakalanmasından dolayı artık yürüyemiyor. 29 yaşında ve 51 kilo olan Hasan Kaçar ilerleyen hastalığın  artık iç organlarını tehdit etmesi üzerine Adlı Tıp gözetiminden geçmesi için hasta mahpuslar için düzenlenen Metris R Tipi Cezaevi’ne sevk edildi. Burada bir de kronik ve iltihabi bağırsak hastalığı olan chorn teşhisi kondu.

Hastalığı nedeniyle hareket edemeyen, ellerini ve boynunu hareket ettirdiğinde kaburgaları iç organlarına baskı yapan Hasan Kaçar’ınn sağlığı gün geçtikçe ağırlaşmaktadır. Böyle bir durumda hücrede  ilacını alması, bakımını yapması ve düzenli beslenmesi mümkün değil;

Kaldı ki tam teşekküllü bir hastanede hijyenik bir ortamda tıbbi tedavi görmesi gerekmektedir. Ağır hasta mahpusun F tipi cezaevinde hijyenik olmayan  bir ortamda tutulması,  kamuoyunun tüm çağrılarına rağmen Adalet Bakanlığının sessiz kalması  Hasan Kaçar’ın adeta ölüme terk edilmesi anlamına gelmektedir”

ADALAT BAKANLIĞININ HAREKETE GEÇMESİ GEREKİYOR

“Hükümet ve Adalet Bakanlığı hasta mahpusların sağlık sorunlarının çözümü ve gerekli tıbbi tedavilerinin yapılması için gerekli çalışmaları bir an önce başlatmalıdır.  Başta Hasan Kaçar olmak üzere tüm ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin tedavilerinin çok acil olarak yapılması için  serbest bırakılmalıdırlar.

Özellikle ağır hasta olan Hasan Kaçar bir an önce serbest bırakılarak tam teşekküllü bir hastanede tedavi görmesi sağlanmalıdır.  Bilinmelidir ki;  başta Hasan Kaçar olmak üzere cezaevlerinde bulunan 544 hasta tutuklu ve hükümlüden herhangi birinin hastalığından dolayı yaşamını kaybetmesinden Adalet Bakanlığı ve Hükümet sorumlu olacak ve demokratik kamuoyu vicdanında asıl mahkum edilen olacaktır.

Adalet Bakanlığı İHD Cezaevleri Komisyonunun hazırlamış olduğu raporun dikkate alınarak  gereklerinin bir an önce yerine getirilmesini talep ediyoruz. AKP hükümetine de Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için başlatmış olduğu çözüm sürecine ivme kazandırması amacıyla ağır hasta tutuklu ve hükümlüleri bir iyi niyet göstergesi olarak serbest bırakmak için gerekli yasal düzenlemeleri yapmaya çağırıyoruz. Ayrıca buradan tekrar Cumhurbaşkanına, hükümete ve kamuoyu vicdanına sesleniyor  cezaevlerinde ölüme terk edilen insanlar olduğunu bir kez daha hatırlatıyor ve duyarlılık çağrısı yapıyoruz” dedi.

HASTA TUTSAKLARA ÖZGÜRLÜK

Basın açıklamasının ardından Hasta tutsak Hasan Kaçar’ın yeğeni Dilan Kaçar, amcasına yazmış olduğu “Hasta Tutsakları Özgürlük” adı altındaki empati metnini okuyarak herkesi duygulandırdı.

Dilan Kaçar,” Bütün insanların vicdanına soruyorum, kendinizi sadece 5 dakikalığına yüksek pencereleri olan dört duvar arasında birde üstünüze demir kapıların kapandığını hayal edebilir misiniz? Şayet evlerinizde bulunan dış kapı değil. Onca kapıdan, onca emniyetten sonra gelen ağır metalli odanın son kapısı, fakat su, yemek, giyim, sağlık ve en önemlisi de aile… Bu tür ihtiyaç ve istekleri yerine gelebilmesi, için hiç tanımadığınız üst rütbeli insanların ellerinde, izin alınmadığı sürece bunlar yerine gelemez.

Tabi tek tük vicdan sahibi insanlar bulunur, bu ihtiyaçları onaylamak için. Bizler ki anne, baba, kardeş ya da sıradan bir arkadaşımızın sözlerini ve otoritesini kabullenmiyorken, hiç görmediğimiz o insanları karşılarına çıkınca “Bana yardım et” gözüyle bakıyoruz.

Şimdi bu dört duvar arasında çıkmayı isteyin 5 dakika zor geldi size, fakat engel var çıkamıyorsunuz. O ağır metal kapı mı? hayır! Ya da birkaç saat sonra ailesiyle birlikte vakit geçirecek gardiyan mı? Hayır! Ne sıkı güvenlik önlemleri nede duvarların arkasında nöbette duran eli silahlı insanlar.

Çıkmanızı tek sağlayacak vicdan sahipli savcı, hakim ve adalet adı altın görev yapan bakanlardır. Bende buradan vicdan sahipli insanlara savcı hakim ve adalet bakanlığına sesleniyorum. 17 yaşındaydım daha toy bir delikanlı, 18 yaşıma girdiğimde tutuklandım. Şuan 29 yaşındayım aklımda geleceğime dair hiçbir şeyim yok. Sadece geçmişimle yetiniyorum. Bir gün çıkacağımı umut ediyorum.

Çıktığımda ne yapacağımı nasıl yaşacağımı biliyor musunuz? Bu demir kapılardan kurtulduğumda 18 yaşında olacağım. 18 yaşında toy bir delikanlı olacağım birçok şey yapacağım ailemle her günümü dolu dolu yaşayıp güleceğim. Bazı geceler hiç uyumayacağım evimin balkonuna çıkıp, memleketimi seyredeceğim.

Doya doya koklayacağım taşını toprağını. 18 yaşında olan yeğenlerim var onlarla beraber gülmeyi ve eğlenmeyi umut ediyorum. Bir nabzede olsa Geçmişte yaşadığım karanlık günleri unutmak için bana yaşattırmadıkları yaşımı yaşayacağım yigenlerimle şuan size siyasi bir tutsak olarak değil, 11 yıldır çürüyen hayallerimle ve bedenimle, hasta bir tutsak olarak size arzu ve ricalarımla bulunuyorum.

Yaşım 29 çürümüş beden ve yıllara sahip şuan ki görünüşüm 50’li yaşlar.Yarınımın ne olacağını bilemiyorum belki bunlar söylerken üzüleceksiniz ya bir nabzede olsa canlı bir şekilde aileme kavuşacağım ya da hastalığım beni daha çok çürütüp soğuk bir bedenle buluşturacak ailemle. Buradan biran önce çıkıp azda olsa geride kalan ömrümü ailemle geçirmek istiyorum. Size dört duvar arasında sesleniyorum daha çok çürümeden beni ailemle kavuşturun./İHA